YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

03 Temmuz, 2023

BİR SAAT BİR CAN

 

-Bu bir saatin tamir yazısı değildir; bu, bir canın hayata döndürülmesinin hikâyesidir.-


Bu bir masa saati… onu farklı kılan bana çok ilginç gelen kasasını güzelleştiren üstündeki Viking gemisini sembolize eden şeklidir… yetmedi; laternalı masa saati çok gördüm ama böylesini ilk kez gördüm; onu özel kılan, saatin üstündeki üç adet çana, dört ayrı tokmakla vurarak müzikle uyandırmasıdır.

 

Görüntüsü çok ilgimi çektiğinden, uzun, çok uzun yıllar önce, kalfalık dönemlerimde bu saati tamir etmeye kalkmıştım ama merhum babam Mazhar Sakman “Uğraşma oğlum, sen onu yapamazsın” demişti. Doğrusu içerlemiştim de…
 
Yıllar sonraydı, bu sefer ses çıkarmadı… Saati çalışır hâle getirdim ama sanırım babam beğenmemişti… (Laf aramızda ben de çok beğenmemiştim.) Sonra bir köşede unutuldu gitti… Ta ki geçtiğimiz haftaya kadar…
 
Masa saatlerimin durduğu raftan indirdim, söktüm… Ama ne uğraştım geceli gündüzlü…
 
/metal yorgunu bendeki zaman
Yer bitirir bütün vidalarımı durmadan/
 
Demiştim bir şiirimde, saati sökünce bu şiiri hatırladım… Metal yorgunuydu, zemberekleri özelliğini kaybetmeye başlamıştı ki yenisi de bulunmuyordu. Esasen, muhtemelen merhum babam daha önce zil zembereği tam ortadan kırılmasına rağmen perçin yaparak hayata tutunmasını sağlamıştı saatin. Bu sefer zemberek başka yerden kırılmaz mı?

Gecenin bir yarısı, babamın geçenlerde bahsettiğim ispirto ocağını yaktım, zembereğin suyunu aldıktan sonra eğe ile açarak tulumba çarkı tırnağına sarılmasını sağladım. Sonra baştan sonra birkaç kez temizlik, bütün paslar, küfler…
 
Pandülünü düzelttim, aksının kütleşen uçlarını yağ taşında ve Çekoslavak taşında düzelttim.  Saatin ilk tik taklarını duyunca değmeyin keyfime, hani kalbe şok uygulayan doktorların sevinci gibiydi hissettiklerim. Uğraşlarım boşa gitmemiş, bir can hayata yeniden dönmüş tik taklarla zamanı yeniden selamlıyordu…



Üretim yılı ve menşei hakkında bir bilgim yok; ancak tahminime göre bir Alman saati, belki de İngiliz’dir… Osmanlı Roma rakamlı kadranı, onun Osmanlı döneminde üretildiğini gösteriyor. Artık o, Türk zamanlarının hizmetinde…
 
Keşke bu saatleri biz üretebilseydik… O zaman üzendeki sembol Viking gemisi değil; Türk kadırgası olurdu…


 
Yeniden rafına kaldırmadan önce birkaç gün daha sesiyle terapi yapıp kalp ritmimi düzenleyeceğim… sonra Viking gemisine binip ver elini huzur ülkesi…
 
Bir saat aslında bir saat değil; zaman kulvarında yürüyen hikâyemizdir…
 
TAHİR SAKMAN
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.