YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

29 Kasım, 2022

UYAN UYAN GAZİ KEMAL


 

Ankara’ya, Konya tarafından gelirseniz, şehre girerken sizi Dikmen sırtları karşılar…

 

Sanki, zamanı durdurursunuz orada ve Türk’ün ebedi önderi, Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya ilk gelişine; hani o, Türk’ün ateşle imtihanı olduğu günlerde, bir avuç Kuvvacı’nın tüm dünyaya özgürlük için direndiği günlere gider, seğmenlerin sesini duyar gibi olursunuz…

 

Trakya ve Anadolu’nun büyük bölümünün işgal altında olduğu ve bir taraftan da yokluğun / yoksulluğun acımasızca Türk’ün üzerine çöktüğü yıllar…

 

Bir avuç vatanseverin halkı nasıl örgütlediğini ve nasıl bir mücadelenin içine girdiklerini yeniden hatırlar, ürperirsiniz.

 


İlk Meclis’e giderseniz… orası Türk’ün demokrasi mabedidir; Türk’ün özgürlük ateşini diri tuttuğu ve kazandığı yerdir ve dünyada bir ilktir o; savaş yönetmiştir, onun için Gazi Meclis’tir…

 


Bir taraftan top seslerini duyarsınız, bir taraftan vekillerin ateşli konuşmalarını. O mütevazı Meclis, ülkemizin tapusudur, harcıdır, çimentosudur. Gözlerinizi kapattığınız anda cephelerde oluk oluk akan, kanı görürsünüz; kağnıyla uçağın, süngüyle merminin, yoklukla varlığın, özgürlükle esaretin savaşını görürsünüz…

 


Ve kısa ömrünü vatana feda eden Gazi’yi görürsünüz; gözleri çakmak çakmaktır, yorgun bakışları bir çelik gibi yüreğinize işler, ürperir, gayriihtiyari kendinize çeki düzen verirsiniz…

 




Anıt Kabir’e gidersiniz… derin bir huşu ve sonsuz bir coşku ile şükran duyarsınız; Gazi’nin mozolesinin önünde, tüm şehitlerimizin ruhlarının da orada olduğunu hissedersiniz. Ömrünü cepheden cepheye koşmakla geçiren ama asla yılmayan, o en büyük Türk’ün, Atatürk’ün huzurunda, bir kez daha onun açtığı yolda yürümeye ant içersiniz…

 

Birileri 17’lik kızlarla zifaf hazırlığı yaparken, onların zifafı; kanla, canla bedel ödeyerek vatan kurtarmaktı…

 

Düşman Polatlı’ya dayandığında bile kaçmayı düşünmediler; onların tek zırhlısı, vatan aşkıydı, özgürlük aşkıydı; tek sığındıkları yer, Milletin sinesiydi…

 

Onlar, İngiliz desteğiyle, Yunan yanlısı Kuvayı İnzibatiye kurmadılar; onlar, Türk Milleti’nin desteğiyle, Yunan’a karşı, vatanın esaretten kurtulması için Kuvayı Milliye’yi kurdular.

 

Haklarında verilen idam fermanlarından, fetvalarından korkmadılar; onların tek dayanakları, Yüce Türk Milleti’nin bağımsızlık tutkusuydu…

 

Yaklaşık on gün kaldığım Ankara, Millî Mücadele ateşini yakan ve bu uğurda eşi benzeri görülmemiş bir destan yaratan şehirdir. İradesi Meclis iradesidir; Meclis’in onayından geçmeyen hiçbir karar uygulanmamıştır. O savaş şartlarında bile demokrasi örneği olarak tarihe yön vermişlerdir.

 

Ankara gazi şehirdir, Gazi’nin şehridir… tıpkı Gaziantep gibi, Kahramanmaraş gibi, Şanlıurfa gibi…. Ve Millî Mücadele’ye omuz veren tüm şehirlerimiz gibi…

 

Kulaklarıma Ruhi Su’nun, su gibi sesi doluyor:

 

Ankara'nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Uyan uyan Gazi Kemal
Şu feleğin işine bak
 
Kılıcını vurdum taşa
Taş yarıldı baştan başa
Uyan da bak Gazi Kemal
Başımıza gelen işe
 
Ankara'nın dardır yolu
Düşman aldı sağı solu
Sen gösterdin Paşam bize
Böyle günde doğru yolu

 


Atatürk’ün doğru yolu, yolumuzdur bizim… Gazi Kemal uyanmayacak, bunu biliyoruz ama fikirlerinin ve yaktığı ateşin ışığında, kıyamete dek binlerce Gazi Kemal yetişecek ve milletimizin teminatı olmaya devam edecektir:

 

“Ne mutlu Türk’üm diyene…”

 

Fotoğraflar: T. Sakman.

 

TAHİR SAKMAN










 

 


28 Kasım, 2022

HOŞÇA KAL ATATÜRK'ÜN ŞEHRİ


Ankara’da en son gezdiğim yer Anadolu Medeniyetleri Müzesi oldu.

 

Bir başkente ancak böyle bir müze yakışırdı. Büyülenmemek mümkün değil; yaşadığımız topraklardaki medeniyetleri bir arada görmenin heyecanı sizi alıp götürüyor.

 

Tarihi bir yapıya kurulan müze aynı zamanda Anadolu tarihinin, insanlık tarihiyle nerdeyse eş değerde olduğunu da dünyaya ilan ediyordu.

 

Anadolu tarihinin yanı sıra insanlığın medeniyet yolundaki merhalelerini göstermesi açısından oldukça önemli bir müze. Dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan müzenin, 1997 yılında Avrupa’nın en iyi müzesi seçilmesi asla tesadüf değildir.

 

Müze Anadolu medeniyetlerinin eserlerini çarpıcı bir biçimde size gösterirken aynı zamanda Ankara’nın da geçmişini gururla sunuyor.

 

Müzede geçirdiğim üç saatin yetmediğini ve en kısa zamanda yine görmem gerektiğini biliyorum. Medeniyetlerin birbirleriyle olan etkileşimini de görmenizin mümkün olduğu bu müzeyi herkesin görmesi gerek.

 

Göbekli Tepe ve Çatalhöyük’ten başlayarak insanlık tarihinin kilometre taşları olan önemli eserleri bir arada görmenin sevinciyle Konya’ya doğru yola çıkarken, yaşadığımız toprakların, insanlık adına nasıl bir kutsiyet ifade ettiğini bir kez daha idrak ediyorum.  

 

Hoşça kal Atatürk’ün şehri, en kısa zamanda yine geleceğim… Her ne kadar Yahya Kemal, “Ankara’nın en çok, İstanbul’a dönüşünü sevdiğini” ifade etse de ben; Ankara’ya, her tarafında Atatürk’ün kokusu olan bu şehre, Türk’ün son başkentine yeniden gelme umudunu seviyorum…

Fotoğraflar: T. Sakman. Ankara, Anadolu Medeniyetleri Müzesi...


TAHİR SAKMAN































 

26 Kasım, 2022

YAŞANMASIN BÖYLE ANLAR


/ulucanlar ulucanlar
yitip gitti nice canlar/
Hayatımda ilk defa bir hapishaneye gittim, şimdi müze olan Ulucanlar'a...
Nefesim kesildi, çıkmak için koşar adım gezerken, hüznün binbir hali içimi parçaladı.
Kimler geçmemiş ki... Sağdan, soldan... siyasetçi, yazar, şair...
Duvarlara kazınan ahların, pervazlara sinmiş ağıtların sesi beynimi zorlarken... pes etmeyen insanların, aydınların yankısını ibretle sergiliyor müze...
Tam çıkarken... yağları hâlâ üzerinde, taze akan bir yara gibi haykıran urgan... ve geçmişte kaç kez devrildiğini unutan günahkâr sandalye...
Acının zulüm haline yüreğim dayanmıyor ve bir daha yaşanmamasını diliyorum:
/ulucanlar ulucanlar
yaşanmasın böyle anlar/
Fotoğraflar: T. Sakman. Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Ankara.

TAHİR SAKMAN 




















25 Kasım, 2022

VAHŞETİN SESİ

 

 


Köpek ve kürek... ve bir insan; vahşete ses olup inerken bir canın başına, Mevlâna şehri uyuyordu...
Hoşgörü, insaf, merhamet...
Mevlâna'nın yedi öğüdünü satmakla olmuyor Konya...
Bir köpeğin canını koruyamıyorsan...
Bütün köpeklerden özür dilemelisin, Konya Büyükşehir Belediyesi...
TAHİR SAKMAN

23 Kasım, 2022

DÜNÜMÜZÜN KURTARICISI YARINIMIZIN TEMİNATI


Dünümüzün kurtarıcısı, günümüzün vazgeçilmez önderi, yarınımızın teminatı Yüce Atatürk'e sonsuz şükranla...
(Fotoğraflar: T. Sakman Ankara Zafer Anıtı)






 

22 Kasım, 2022

HAKİMİYET MİLLETİNDİR


 

Daha ötesi yok; minnettarız Atam...

"Hakimiyet Milletindir"










Fotoğraflar: T. Sakman. Ankara, İlk Meclis...

21 Kasım, 2022

YÜCE ATATÜRK'ÜN HUZURUNDA

 


Dünyanın gördüğü, görebileceği en büyük lideri, Türk'ün atası, Yüce Atatürk'ün huzurunda...




Fotoğraflar: T. Sakman. Ankara, Anıt Kabir...