YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

30 Kasım, 2023

KİTAPSIZ EVLERDE YAŞAYAMAM


 

KİTAPSIZ EVLERDE YAŞAYAMAM
 
Hiç düşündünüz mü acaba, ömrümüz kaç yıl?
 
Ömrümüz derken yaşadığımız yılları kastetmiyorum, yaşamadığımız yılları da… Bedenimizi bıraktıktan sonrası… kaç yıl?
 
Şimdi ben, sizler de öylesiniz sanırım; dedenizi, ninenizi çok iyi anlatırsınız… peki ya dedenizin, ninenizin dedesini, ninesini? En çok kulaktan dolma bilgilerle birkaç cümle kurarsınız o kadar, sonrası yoktur…
 
Babamı, ninemi anlatırım… babamın babasını, ninenim annesini iki cümle, öncesi yok… belki sadece birkaç isim o kadar…
 
Ömrümüz yaşamlarımızla sınırlı…
 
Ben öldükten sonra kızlarım, torunlarım anlatır… kitaplarımı karıştırırlar belki birkaç şiirimi okurlar… sonra kitaplarım da bir gün tarih olur; sayfaları zamanın rüzgârına yenik düşer ve bir sonbahar günü yere düşen yaprak gibi zamanın dehlizlerine savrulurlar…
 
Karacaoğlan’ın dediği gibi “yaşamamışa dönersin…”
 
Sahi yaşadık mı hiç?
 
Ben çok yaşadım, daha da çok yaşamaya niyetim var… ama benden sonra kitaplarımın insafına kalıyor yaşamam…
 
Evlerden kitaplar çekilirken… kitapsız evlerde yaşayamam:


Ölüm, bu olsa gerek...
 
TAHİR SAKMAN



 
 

29 Kasım, 2023

GARİP GÜNEŞLER



GARİP GÜNEŞLER
 
yeni bir güneş doğar şehre
yeni güne yeni umutlara
ışık düşer belki
gariplerin üstüne


/bana gelin bir gece

güneşli bahçeler ısmarlarım/
 
TAHİR SAKMAN

 

26 Kasım, 2023

HİÇBİR YAĞMUR


 

/hiçbir yağmur ıslatmaz beni
 yüreğimdeki yaşlar kadar/
 
-meğer seni ne çok sevmişim-
 
TAHİR SAKMAN
(‘yanlış bir zamandı sevda’ isimli  şiirden)
  
 

20 Kasım, 2023

KARSANBALIK HAYATLAR


 

KARSANBALIK HAYATLAR
 
En son evi değiştirdiğimizden bu yana 38 yıl geçmiş…
 
O zaman da çok sevinmemiştim hatta önceleri pişman bile olmuştum ama zamanla alışmıştım; yeni çevre, yeni insanlar… Aslında yeni de değildi; çocukluğumun bir bölümünün geçtiği Zindankale’ye geri dönmüştük.  Ne bağ kalmıştı Zindankale’de ne bağban; çocukluğumun büyülü hatıralarını aramış sonra vazgeçmiş günlük telaşelere dalmıştım. Belki de o yüzden farkında olamamışım 38 yılın…
 
Dün gibiydi…
 
Çocukluğumun Dede Bahçesi’nin, Zindankale’nin ismi bile kalmadı şimdilerde. Bahçelerimizdeki Yonis eriğinin, kayısıların hele hele kavakların rüzgâra kanıp söylediği şarkılar eski bir masalın hayaline döndü…
 
Dede Bahçesi önce Fuar oldu sonra Kültür Park…şimdilerde Sultan Ahmet Meydanı gibi, her milletten insan burada… Şehrin gürültüsü bile yabancılaştı… şehir; kendine yabancılaşırken kozmopolit bir yaşantının ayak izlerini daha yakından hisseder oldu…
 
Vakit tamamdı… Abbas olmayınca “Haydi Tahir” deyip düştük yollara; yeni bir ev yeni heyecanlar mı getirir yoksa… “Tahir, bilemeyeceğin soruları kendine sorma” diyor içimdeki Tahir… Deli Tahir’se; Seyit abiyle çoktan göçtü…  
 
Babaannem, babam, halam, annem… atılmaya kıyılamamış anılarıyla saklanmış eşyalar… kitaplar… karsanbalıklar…
 
Şimdi gençler karsanbalığı da bilmezler… Gönlüm olursa bir gün karsanbalığın ne olduğunu hatta bizim evdeki… hayatımızdaki… hatta ve hatta sizin hayatınızdaki karsanbalıkları da yazarım, vallaha!
 
Ne zormuş meğer… hazırlanmak, taşınmak…
 
Yeni yeni yerleşmeye çalışıyorum… Bugün bilgisayarı kurdum ve ilk yazım…
 
Zindankale’ye veda etsem de çok uzağa gidemedim; Şefikcan’dayım…
 
Öncesinde de sonrasında da hep candayım… canlarla hep candayım…
 
Bekleriz efendim, çaylar şirketten…
 
TAHİR SAKMAN
 

 

15 Kasım, 2023

ETLİ EKMEK

Etli ekmek hamuru 11 TL olmuş... Bir etli ekmeğin fiyatı ise 140 TL olmuş...


Eh artık Gonyalılar, az yiyin gari... 


Bu şiiri, etli ekmek yiyebildiğimiz mutlu günlerimizde söylemiştim...


ETLİ EKMEK


Canım çekti yine bugün
Aklım aldın etli ekmek
Fırınlarda sıra mı var
Nerde kaldın etli ekmek


Kaburgadan etin kardım
Domatesle biber sardım
Azıcık da soğan yardım
Sanki baldın etli ekmek


Zırh altında sildim seni
Okşayarak dildim seni
Benden önce bildim seni
Aşka geldin etli ekmek


Mayalanıp dinlendin mi
Şu Konya’da ünlendin mi
Koltuklarda inledin mi
Yerken güldün etli ekmek


İlla bir buçuk olmalı
Yanına ayran dolmalı
Nazikçe elle bölmeli
Hep hayaldin etli ekmek


Küreklere verdim seni
Ateşlere sardım seni
Gazeteye serdim seni
Düne daldın etli ekmek


Yalan oldu her şey yalan
Bir rüyadır şimdi olan
İhtişamlı dünden kalan
Bir masaldın etli ekmek


Sanmayınız cefalıyım
Yiyenlere vefalıyım
Etli ekmek kafalıyım
Şimdi bildin etli ekmek


TAHİR SAKMAN
 

10 Kasım, 2023

MİNNETTARIZ ATA’M


MİNNETTARIZ ATA’M
 
Neler oluyor Konya’da neler…
 
Önce Cumhuriyet Bayramı’ndaki derin coşku sonra 10 Kasım’da Atatürk’ü anmak için Anıt Alanı’nı dolduran şehrime ben sevinmeyeyim de kimler sevinsin?
 
Uzun yıllardır görmemiştim böylesine kalabalık bir 10 Kasım’ı… Yüreklerimizdeki hazan gözlerimize inmemek için direnirken, Yüce Atatürk’e minnet duygularımızı bir kez daha yineledik…
 
Alandaki hüzün öylesine yoğundu ki bir hemşehrimiz dayanamadı patladı: “Ata’m, sana dil uzatanın dilini…”



 
Anıt Alanı’na çıkan bütün yollar trafiğe kapatılmış, şehir sessizliğe bürünmüştü. Garip bir hüzün vardı, için için kaynayan… Ata’sız geçen bunca yıla rağmen ilkeleriyle yaşayan bir halkın sanki özür diler gibi, sanki gizli bir sadakat yemini edermiş gibi, üzgün ama kararlı bir halkın vakarlı bir duruşuydu; Ata’sının manevi huzurunda…
 
Dünyada hiçbir lider ölümünden 85 yıl sonra halkı tarafından böylesine hüzünle anılmamıştır…
 
İstiklal Marşı’mız okunurken gözlerdeki yaşlar serbest kalmıştı…
 
Ata’m sana bir kez daha sonsuz sayıda minnettarız. İlkelerini yaşatmak boynumuzun borcudur…
 
TAHİR SAKMAN
 

VARLIĞIMIZ VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN


 

VARLIĞIMIZ VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN
 
Biliyoruz Ata’m; sen olmasaydın biz olmazdık…
 
Olurduk belki: Ege’de Yunan bayrağı, Akdeniz’de, İç Anadolu’da İtalyan, Güneydoğu’da Fransız, Karadeniz’de Pontus, Doğu Anadolu’da Ermeni, Rus, İstanbul'da, Marmara'da İngiliz bayrağı altında…
 
Konya’dan İzmir’e gitmek için İtalyan’dan ve Yunan’dan vize almamız gerekecekti… Camilerinde böyle gürül gürül ezan okunamayacaktı, devletin olmadığı için cuma namazı da kılamayacaktınız…
 
Ankara, Kastamonu çevresine sıkışmış, uydu bir halifenin, padişahın kulları olarak yaşayacaktık. Kadınlar, günümüzdeki gibi asla hayatın her safhasında erkeklerle eşit haklara sahip olamayacaklar, dünyadan bihaber; koca baskısı, çevre baskısı altında cinsel bir biblo gibi görülecek, çocuk doğurmaktan başka… dilim varmıyor bunları söylemeye…
 
Sen olmasaydın biz olmazdık Ata’m…
 
Devlete, şanlı ırkımızın adını veremezdik; ümmet yutturmacası altında Arap emperyalizminin boyunduruğu altında… saçma sapan şeyhlerin peşinde; kimliğimizi, şahsiyetimizi, dilimizi çoktan yitirmiş olurduk…
 
Meclisimiz asla olmazdı, al bayrağımız göklerde özgürce dalgalanamazdı…
 
Daha ne olsun Ata’m… ne teknolojimiz ne ekonomimiz ne de dünyaya kafa tutan özgürlük tutkumuz olurdu.
 
Manevi huzurunda saygıyla seni anmak, her Türk’ün sana olan borcun bir minnet ifadesidir. Dünya senin gibi bir dâhiyi, senin gibi savaş karşıtı bir askeri, senin gibi ömrünü milletine adayan, öngörüsü yüksek bir insanı asla görmedi ve göremeyecek de…
 
Varlığımız, varlığına armağan olsun…
 
TAHİR SAKMAN
 

08 Kasım, 2023

CHP’NİN YOLU

 

CHP’NİN YOLU
 
CHP’nin yolu Atatürk’ün yoludur…daha doğrusu CHP’nin yolu, yeniden Atatürk’ün yolu olmalıdır.
 
“Kuvayı Milliye” ruhunu kaybetmeden, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmalıdır; CHP için başka bir yol yoktur. Zaman; Atatürk devrimlerinin yaşaması ve devamı için tüm kadrolarını seferber edip etkili muhalefet etme zamanıdır.
 
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk’ü ve devrimlerini halka özellikle gençlere anlatmak için yurt çapında seri konferanslar düzenlemeli, devrimlerin nedenlerini açık bir şekilde yeniden anlatmalıdır.
 
Atatürk’süz yılların bize getirdiği sapmalar, dönemin şartlarını anlatmaya engel olmamalı bilakis daha çok çalışılmalıdır. Atatürk’ün kulaktan dolma bilgilerle ve yalanlarla yanlış anlaşılmasının önüne geçmelidir.
 
Gençlerimiz ne yazık ki Kuvayı Milliye ruhunu, Atatürk’ü ve devrimlerini yeterince bilmemektedir. Bazı mihrakların da etkisinde kalarak olumsuz düşüncelere sahip olmaktadırlar. Bunu önlemenin yolu önce Atatürk’ü ve o dönemin şartlarını anlatmaktan geçmektedir.
 
İngiliz zıhlısıyla ülkeden kaçanların… Sakarya Meydan Muharebesi... Türk’ün ölüm kalım savaşı sürerken, gerdeğe girenleri millete iyi anlatmalıyız. Saltanatı süresince mevcut topraklarımızın iki mislinden fazlasını kaybedenleri, "duyunu umumiye" belasını başımıza musallat edenleri millete iyi anlatmalıyız… Bunları iyi anlatmalıyız ki Atatürk’ün ve devrimlerinin kıymeti bilinsin.


CHP; bir partinin ötesinde olduğunu, devlet kuran bir parti olduğunu yeniden hatırlamalı ona göre muhalefet yapmalıdır. Bünyesinde Atatürk’ü ve devrimlerini özümsememiş kişilere yer vermemelidir. 
 
Korkak, sessiz politikalar; yerini ne dediğini ne istediğini bilen, halka tercüman olan politikalara bırakmalıdır.  
 
CHP, Atatürk’ü anlamayı ve anlatmayı başarabilirse ki başarmak zorundadır; sadece CHP değil tüm insanımız Atatürk’ü iyi anlarsa mevcut şartları da doğru analiz etmeyi başaracaktır.
 
CHP, Atatürk’ü anlattığı oranda ve devlet kuran felsefesine döndüğünde; ülkemizin yeniden şahlanışına hep birlikte şahit olmamamız için bir sebep yoktur…
 
TAHİR SAKMAN

 

 

 

07 Kasım, 2023

SARHOŞ DEFTERİ

 

SARHOŞ DEFTERİ
 
Eskiler "bilmiyorsan bu ..., git mektebinde oku" derlerdi...
 
Konya'da Oksfort vardı da okumadık mı abi? Tek bildiğimiz yıldız yangını gecelerde sabah aramaktı... en iyi bildiğimiz iş buydu; ayazın kuytularına sokulup naylon gömleğimizin dört düğmesini açıp bağrımızı kara vermekti...
 
Aradığımız sabah değilmiş meğer ...
 
Ağlarken sular fark ettiğimiz:
 
Bütün geceler gün batımına çıkarmış oysa...
 
Dede Bahçesi şahidimiz; o benden sarhoş... dünya dersen vallahi de dönüyor, billahi de...
 
Gazze'de çocuklar... susun dünyalılar susun... uyandırmayın rahat ölsünler...
 
TAHİR SAKMAN





06 Kasım, 2023

HANÇER


 

 

HANÇER
 
Biz seni Gandi Kemal olarak hatırlayacağız…
 
Adalet yürüyüşünde… sevgiyle muhalefet yapmaya çalıştığınla ve cebinden ödediğin yığınla tazminatlarla…
 
Bazen maksadını aşsa da hep iyi niyetliydin ama iyi niyetin siyasette yetmediğini birlikte gördük.
 
Bunca seçim kaybetmene rağmen… hele son seçimlerde ben bile adaylığımı koysam… yani diyorum ki kitlelerin enflasyonla boğuştuğu, emeklilerin özellikle ezildiği, suyunun çıktığı bir dönemde seçim kazamamanın hesabı elbette sizden sorulacaktı…
 
Seçimlerin ertesi günü bekledim çıkıp “sorumlu benim” deyip istifa etmeni… kurultayda aday olmamanı, çekilmeni…
 
Her neyse sana teşekkür etmeli miyiz bilmiyorum; bizi bunca yıldır aynı insanlara mecbur ettiğin için…
 
Ama Gandi Kemal olarak ayrı bir yerin hep olacak, bir de her eyleminin iktidarı güçlendirdiğini hiç unutmayacağız…
 
Bir şey daha var; Kemalist oyların sağ partilere vekil olarak dönmesini… hele katışıksız, sorgusuz sualsiz Atatürkçü vekilimiz Hüsnü Bozkurt’un yerine malum şahsı vekil seçtirmeni…
 
Hançerlenen aslında bizdik… Hançeri yedikçe bağrımızı biraz daha açtık…
 
TAHİR SAKMAN