YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

28 Eylül, 2023

MİSTİK MÜZİK FESTİVALİ ÜZERİNE

 


MİSTİK MÜZİK FESTİVALİ ÜZERİNE
 
Sonunda bunu da kendimize benzettik…
 
Dünyanın sayılı festivalleri arasında gösterilen Uluslararası Konya Mistik Müzik Festival’i gerçek kimliğini terk ederken üzülmek de bizim gibi tescilli Don Kişot’lara kalıyor galiba…
 
Son birkaç yıldır eski kimliğinden oldukça uzak programlar yapılırken, bu yıl kendi ismiyle bile çelişen programlar gerçekleştiriliyor. Organizasyon ise ayrı bir âlem… Açılış programı haricindeki programlara protokolün katılmaması nedeniyle olsa gerek “izleyiciler için sandalye koymak” fikri festivalin dördüncü günü akıllarına gelse de yetersiz sandalye nedeniyle insanlar ayakta izlemek zorunda kalıyorlar.
 
Tarikatların; dernek, vakıf adı altında bir takım şeyh ünvanlı kişilerin idaresi altında halka açık olarak ayin yapmaları da bana göre çok doğru değildi: Her şey kendi kulvarında, mekânında değerlidir; atın önüne et, aslanın önüne ot koyarsanız ikisini de öldürürsünüz. Tasavvuf gibi yüzyılların imbiğinden geçip gelen bir öğretiyi, uluorta meydanlara taşımak bana göre öğretiyi örselemekten öteye geçmez.



 
Bu gösterilerden; Nevşehir Hacı Bektaş Semah Topluluğu ile Konya Güzel Sanatlar Müdürlüğü Sema Topluluğu’nu ayrı tutuyorum; çünkü bu iki grubun gösterilerinde estetik ve müzik daima ön plana çıkmıştır. Bugüne kadar izlediğim programların içinde en etkileyici olanı da gerek görsel ve gerekse zengin müzik içeriği açısından Semah programı ile 250 semazenin göğe kanat açar gibi tennurelerini açması olduğunu da şahsım adına söyleyebilirim.
 
Bazı programların mistik müzikle hiç alakasının olmaması ise ayrıca dikkat çekiciydi. Müzikal kültür zenginliği tartışmasız olarak kabul edilen Şanlıurfa’nın Sıra Gecesi oldukça ilgi gördü ve dinleyenler Urfa türkülerinin nağmeleriyle coştular ancak festivalin ismiyle bağdaştırmak oldukça güçtü.



 
Urfa Sıra Gecesi yapılabiliyorsa Konya Barana Gecesi de yapılmalıdır, bunu ev sahibi olarak yapmak bize yakışacaktır diye düşünüyorum.
 
Festivalin geneline baktığımız zaman bu yıl Kültür Bakanlığı ekiplerinin başı çektiğini görüyoruz. Birkaç yabancı grup dışında festivale yurt dışından katılım oldukça azdı ve onlar da farklı bir renk oluşturamadılar. Halka açık meydanlarda konserler vermek fikri elbette çok güzeldi; ancak insanlara en basitinden bir sandalye bile vermemek ve sosyal ihtiyaçlarını düşünmemek festivale eksi olarak yazıldı.
 
Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali olan ismi bile bu yıl Mistik Müzik Festivali olarak geçiyor oysa bu yıl 20.’si yapılmıyor muydu?



 
Özet olarak söylemek gerekirse bu yıl festival; geçtiğimiz yılların çok gerisinde ve sönük olarak geçiyor. Umarım önümüzdeki yıllarda festivalin özüne uygun programlar yapma konusunda daha titiz davranılır. Farklı kültürlerin, farklı inanışların ve coğrafyaların müziğinden vazgeçilmiş görüntüsünden festivalin amacının değiştirildiği anlamlarını çıkarmak da mümkün.
 
Konya bunu hak etmiyor diyeceğim ama…
 
Galiba bu sessizliğimiz bunu çoktan hak ediyor…
 
TAHİR SAKMAN
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.