KIRIN KAŞIKLARINIZI
KIRIN KAŞIKLARINIZI
Haberleri izliyorum…
Haberler mi beni izliyor
yoksa ben mi haberleri… İçim parçalanıyor… Bir anne, çocuğunu balıkçı tezgâhından uzaklaştırmaya çalışıyor, paramparça…
Bir çocuk ağlayınca
kıyamet kopmuyorsa; sevsinler bu dünyanın adaletini, sevsinler bilmem kaç
milyar insanın, içi boş felsefe dolu kelimelerini, şiirlerini, öykülerini…
Neye yararsınız siz? İçinizi
parçalamıyorsa bir çocuğun ağlaması?
Haber devam ediyor, benim
de içimin parçalanması:
Balıkçının da içi
parçalanmış olmalı ki çocuğa bir balık veriyor, çocuk kucaklıyor sıkı sıkı…
sanki balıkçı cayar da geri isterse vermem der gibi…O masum gözlerindeki hüzün
yerini bir anda sonsuz bir sevince bırakıyor, sarılıyor balığa; balık da
neredeyse boyu kadar var çocuğun…
Koşarak gidiyor, koşarak…
Umutlarım koşuyor o
çocukla, paramparça yüreğim kendini toparlamaya çalışırken…
Haber… ah, bu haberler… Bu
haberleri kapatın; görmeyelim, duymayalım ki rahat edelim…
Bir bakkal; geçmiş zaman
bakkalı gibi, mahalle de öyle zaten… Başkentte, nasıl göreceksiniz ki,
göremezsiniz ama haberciler görmüş:
Taneyle çocuk bezi
satıyorlar… Kuru fasulye 7,5 lira olunca türkü yakanlar, çocuk bezinin taneyle
satıldığını duyunca eminim buna da türkü yakacaklardır: Beste var zaten,
sözleri eksik… Düğüm düğüm boğazlarımızda…
Diyemediklerimizi kim
diyecek?
Çocuklar ağlarsa, bir
çocuğun gözünden düşen yaşlar alev olup bu dünyayı yakmazsa…
Katlarınız, arabalarınız
ve cüzdanlarınızdan dökülen… Kırın kaşıklarınızı…
Bir topun peşinde koştuğunuz kadar çocuklarınızın peşinde koşmuyorsanız... gol mü, penaltı mı, konuştuğunuz kadar ağlayan çocukları konuşmuyorsanız, kırın kaşıklarınızı...
Yok, ben vazgeçtim sizinle
uğraşamam ama bir çocuğun gözündeki yaş sizi yakar, kırın kaşıklarınızı…
TAHİR SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.