"Şair, ışığın yerini göstermek zorunda" diyor Ozan Pablo Neruda... biz şanslı bir milletiz bu konuda; ışığın yerini gösteren Pir Sultan'dan, Dadaloğlu'na, Nazım Hikmet'e ve Mahzuni Şerif'e uzanan bir çizgide, birçok şairimiz 'ışığı alnında ilk hisseden' olmuş, kaynağını göstermiştir.
"Şairlik mesleğinin kötüye kullanıldığı da olur elbette. Öylesine çok yeni şair ve yeni yetişme kadın şair ortaya çıkmış ki, yakında hepimiz şair olacağız ve okur hiç kalmayacak. Okur aramak için yakında keşif heyetleriyle yola çıkmak, çöllerden geçmek ya da uzay gemileriyle evreni bir baştan öte başa dolaşmak gerekecek"
"İnsanın en eski eğilimi şiirdir. Dini törenler ve dualar şiirden doğdu. Dinlerin çekirdeğinde de şiir vardır. Şair bunu doğanın belirtileriyle bildi. İlk çağlarda bu Tanrı görevini korumak için rahip dediler kendilerine. Günümüzün şairi ise, şiirini haklı göstermek için, sokağın ve insan yığınlarının kendisine uzattığı belgeyi benimsiyor. Günümüz halkçı şairi din adamlarının en eskisidir. Eski zamanlarda karanlıklarla anlaşma yapardı. Günümüzdeyse ışığın yerini göstermek zorunda."
-Ozan Neruda-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.