YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

25 Mart, 2023

DAHA ÖTESİ SEVGİYLE DÖNÜŞMEK


Kendimizi o kadar yoruyoruz ki… bazen farkına bile varmadan içimizdeki şehirleri, öfke sellerimiz tarumar ediyor…
 
Son dönemlerde pek çoğumuz iç dünyamıza bakmayı unuttu… kendimize bakmak yerine hep başkalarının kusurlarını ön plana çıkarmakla geçti sayısız günler…
 
Haklısınız, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı insanları bunalttı… ve ne yazık ki bu tür işlerden sorumlu olması gerekenler ise halka adeta kulaklarını kapattı… hepimiz bir şekilde yalnızlaştık ve…
 
Kendi adıma yazıyorum; içimde öfke biriktirmişim ve bu öfke, döndü önce beni vurdu…
 
Halbuki çok iyi biliyordum tüm negatif duygular, en büyük zararı önce kendimize verirdi. Bir olumsuzluğu ne kadar çok konuşursam, o kadar çok büyüttüğüm gerçeğini unutmuştum. Negatiften beslenen varlıkları, duygu ve düşüncelerimizle büyüten aslında kendimiziz. 
 
Enerji bedenimizde farkında olmadan büyüttüğümüz bu negatif enerjiler, çevremizi sardıkça, içinden çıkılması zor bir sarmala girdiğimizi de fark etmemizi engelliyor.
 
Gandhi, Hindistan’ı bağımsızlığına kavuştururken pasif direnişi seçmişti. Ve o dönemin sembolü olan iplik çarkı (çıkrık), sabrı öğretmesi yanında ekonomik bir değer olarak Hindistan’da adeta yeniden hatırlandı.
 
Öfkesinin, kendisini ve ulusunu vurmasını belki de bu iplik çarkıyla önledi. Bir ülkenin, kumaş hegemonyasını yıkarken, kendi öz kaynaklarına dönmenin, üreterek direnmenin kıvancını yaşadı…
 
Yapmam gereken öfkelenmek değildi; o enerjiyi kontrol edip sevgiye dönüştürmekti… sevgiye dönüşmeyen enerjiler en sonunda kendimizi vurur ama çoğu zaman bunu bilmemize rağmen hep kaçırıyoruz. Dönüştürmek de yetmezdi; dönüştürdükten sonra da bütüne, tüm varlıklara katkısının olmasını, evrensel barışa, sevgiye, dostluğa hizmet etmesini sağlamaktı.
 
Senlik, benlik mevzular ve egolarımız yüzünden bozulan enerji dengemizin yerine gelmesi için eskisinden çok daha fazla efor sarf etmemiz gerekiyor. Her şeyin bir dönüşüm olduğunun farkına varmamıza rağmen bunu gündelik hayata uygulamakta her zaman zorlanıyoruz; çünkü, sistemin çarkları bizi buna zorlarken, ayakta kalmasının da buna bağlı olduğunu çok iyi biliyor. Bize düşen; sistemin çarklarını olumluya dönüştürmekti:
 
Öfkelerimizin, içimizdeki sevgilerin ışığını zayıflatmasına izin vermemeliyiz…
 
Reiki Masterim Berna Özcan Demir Hocamın olumlamaları, farkındalığımı o yöne çekti. Hocam şöyle diyordu son paylaşımında:
 
“Tartışmaları kazanma isteğimi serbest bırakıyorum. Serbest bıraktığım enerjinin şimdi saf sevgiye ve ışığa dönüşerek evrene katkı olmasını kabul ediyorum. Yenmek yerine hep birlikte kazanmayı seçiyorum.
 
İnsanları eleştirme isteğimi serbest bırakıyorum. Serbest bıraktığım enerjinin şimdi saf sevgiye ve ışığa dönüşerek evrene katkı olmasını kabul ediyorum. Eleştirmek yerine ilham olmayı ve desteklemeyi seçiyorum.
 
Her şeyi bilmem gerekli inancımı serbest bırakıyorum. Serbest bıraktığım enerjinin şimdi saf sevgiye ve ışığa dönüşerek evrene katkı olmasını kabul ediyorum. Bilmek yerine öğrenmeye devam etmeyi seçiyorum.
 
Haklı olma ihtiyacımı serbest bırakıyorum. Serbest bıraktığım enerjinin şimdi saf sevgiye ve ışığa dönüşerek evrene katkı olmasını kabul ediyorum. Haklı olmak yerine mutlu olmayı seçiyorum.
 
Mükemmel olma ihtiyacımı serbest bırakıyorum. Serbest bıraktığım enerjinin şimdi saf sevgiye ve ışığa dönüşerek evrene katkı olmasını kabul ediyorum. Mükemmel olmaya çabalamak yerine mükemmel hissetmeyi seçiyorum.”
 
Ve “bütüne katkı olsun” diyerek noktalıyor Berna Hocam… Bütünün hayrına yani sadece senin benim değil tüm varlıkların hayrına… Daha ötesi ne olabilir ki?
 
Bütünün en yüksek hayrına; yenmek yerine hep birlikte kazanmayı, eleştirmek yerine ilham olmayı, bilmek yerine olmayı, haklı olmak yerine mutlu olmayı, mükemmel olmak yerine mükemmel hissetmeyi seçiyorum. Ve bu seçimimi sevgimle destekliyor, kalbimle onaylıyorum.
 
TAHİR SAKMAN








 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.