YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

17 Mart, 2023

ÇEKİN ELİNİZİ ALÂADDİN’DEN!

Foto: T. Sakman

30 Temmuz 2019 ve 19 Eylül 2019 tarihlerinde “Ucube Sultan Tekkesi”; 10 Mart 2022’de “Alâaddin Tepesi’ne Dokunmayın” ve 19 Mart 2022 tarihinde ise “Alâaddin Tepesi’ni Kurtarmak” isimli yazılar kaleme almış ve sosyal medyada paylaşmıştım. Aslında 2000’li yılların başlarından başlayarak köşe yazdığım gazetelerde de tarihi tepenin kullanımıyla ilgili onlarca yazı kaleme almıştım.
 
Yani diyorum ki elinizi sürmeseniz tarihi eserlerimize, vallahi daha iyi korunacak!
 
Bir dönem köfteciler istila etmişti sonra otopark olarak kullanılıyordu; şükür vazgeçildi… Ağır iş makinaları çıkarılıp tepeye granit döşendi! Sonra bir baktık kazılar yapılmaya başlandı ama ne kazı! Yıllardır kaz, kaz bitmez…
 
Ne buldular bilmiyoruz, her yıl bir iki ay çalışma yapılırken son yıllarda o da kesildi, üzerine branda çekilip öylece kendi haline bırakıldı. Bizans’tan kaldığı söylenen hazine efsaneleri de şehirde yayıldı gitti böylece. Bu arada Alâaddin Köşkü’nün son kalıntılarını koruyan ve gayet estetik olan şemsiye yıktırıldı ve yerine hiç kimsenin beğenmediği ucube bir yapı konduruldu… Tabii harcanan paralar boşa gitti…
 
Foto: T. Sakman


Tepe’ye, Konyalı sahip çıktı. Şimdi yeni bir proje çıktı ortaya… Atam Selçuklu’nun mimarisine ne kadar uygun olduğunu daha tam detay göremediğimiz için bilemiyorum… Proje güzel olabilir, mimarı ehliyetli, başarılı olabilir sözümüz yok; sözümüz, tarihi tepeye uyumlu olmasıdır. İlk bakışta gördüğümüz, modern çizgiler taşıyan proje, tepeye ne kadar uyumlu olabilir, iyi düşünmek gerek? Bu konuda Konya Mimarlar Odası’na büyük görevler düştüğü kesin, onların fikri önemli.
 
Yeni Proje


Ucube yapı yıktırılıp mevcut çelik muhafaza camla kaplanılsa eminim güzel olacaktır veya eski şemsiyeyi yerine koyunuz lütfen. Şehrin bir dönem simgesi olan şemsiye tepeyle bütünleşmiş ve doğal bir görünüme sahipti.
 
Bir yanlışı düzeltelim derken bir başka yanlışa meydan vermeyelim; çünkü başka Alâaddin Tepesi yok. Tepe, şehrin en eski yerleşim yeri olmasının ötesinde şehrin en önemli simgesidir… Zaten etrafından geçen ağır trafik yükünün yanı sıra tramvaylar yeterince tepeye zarar veriyor, çok su isteyen bitkilerin yoğunluğu da ayrı bir soru işareti…
 
İplikçi Camii de aynı durumda; ağır trafik yetmezmiş gibi bir de tramvay geçti, duvarlarındaki çatlaklar bağırıyor, duyan var mı?
 
Hoca Hasan Camii yenilemeye tabi tutulduktan sonra minaresinin üzerine giydirilen başlığın Selçuklu mimarisiyle alakası veya Anadolu’da bir başka örneği var mı?
 
Kız Öğretmen Okulu… Yenilendi, adı değişti; yazarken utanıyorum, “Taş Bina” oldu… Yanlıştan dönülmesini bekliyoruz…
 
Lütfen tarihi eserlerimize, ecdat yadigârı eserlerimize dokunmayınız… Hele hele Alâaddin Tepesi’nin etrafından bile geçmeyiniz!
 
TAHİR SAKMAN



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.