YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

08 Aralık, 2023

DUVAR KONUŞUR


 

DUVAR KONUŞUR
 
Duvar konuşur, bilir misiniz? Hem de öyle bir konuşur ki… belki de doktora gitmenin vaktidir…
 
Gençliğimde… laf aramızda hâlâ gencim.  Sarıyakup’taki bağ evimizde, odamın duvarları Hey dergisinin ek olarak verdiği posterlerle doluydu. Erkin Koray, Beatles, Alice Cooper, Rolling Stones ve daha niceleri. Babam kızsa da çok belli etmez, beni kendi halime bırakırdı. O kerpiç duvarlar daha sonraları, hayatımda dini düşüncelerin egemen olduğu bir döneme de şahitlik edecekti… “Etmese miydi” diye düşünmeden edemem ama etmeseydi nasıl öğrenebilirdim ki?
 
Yeni ev yeni yaşantı ve yeni oda ama anılar eski… Uzun yıllar sonra kendime bir çalışma odası yapmanın sevinci mi yoksa hüznü mü desem bilemedim… Duvarın konuştuğu nokta da tam burası:
 
Nereden baksam bir tarafı tarih, bir tarafı hasret… Üstte rahmetli babaannem Vesile Sakman; sanki fotoğraftan çıkıp, Söyle derler söylemeye mecal yok/ Yapış derler yapışacak bir dal yok/ Eller libas giymiş sorgu sual yok/ Bize Şam hırkasını yasak ettiler/ diyecek gibi delici ama sevgi dolu bakışlarla süzüyor beni. Sanki biraz daha baksam “Memedim Memedim, kuzu gibi meledim” diyecek gibi…




 
Hemen altında babam Mazhar Sakman’ın tarih öncesinden gelen fotoğrafı… Fotoğrafın arabı yani negatifi camın üzerindeydi, oradan büyüttürmüştük. Babam, İzmir Muallim Mektebi’nde talebeyken çektirmiş. Fotoğraf değil portre, karakterini ortaya koymuş babamın. Yanında bendeniz olanca serseriliğimle şakaklarıma kır düşmesinin sevinci gibi gülümsemişim… Fotoğrafı şair dostum Avukat Sait Akdağ çekmişti, Rampalı günlerimde…
 
Bir altta, uzun yıllar sonra içindeki ressamı uyandıran kız kardeşim Ressam Vesile’nin çizgileriyle bendeniz… 2000’li yıllardaki şiir dinletilerimden esinlenmiş. Yanlarında şiir dinletilerimden iki tanesinin afişi; sağdaki ilk dinletim “Adımı Sakla Yüreğinde”, soldaki “Bekletme Yalnızlığımı” isimlerini taşıyor… Adımız unutuldu belki ama yalnızlığım hâlâ bekliyor.
 
Aşağıda torunlarım ve ben… karede olmayan bir torun daha var… geleceğimiz, sesimiz, soluğumuz… umarım; dedelerini, torunlarına anlatırlar…
 
Ortada ailemize yeni katılan bir guguklu saat… ötüp duruyor çok geveze, zamanın geldi der gibi… sorduk mu?
 
Sağ başta, babaannemin zarif el işlemesi, göz nuruyla Ziya Paşa bağırıyor: Âlimin her bir kelamı lal’ü mercan incidir/ Cahil ile sohbet etme akıbet can incitir… Duyabildiniz mi? 

Hemen altında dostum Süleyman Şenel’in babamdan türkü derlerken çektiği bir fotoğraf. Tam bir Mazhar Sakman fotoğrafı.

 
Öbür tarafta en başta benim curam asılı, merhum Şemsi Yastıman hediye etmişti. Yanındaki bağlama ise Yılmaz İpek’in hediyesi… Bir dönem çalmıştım… Meydan saz, ceviz oyma babama ait, onu da Şemsi Yastıman; Ankara’da 1984 yılında, Kaynaktan Radyoya Televizyona Türk Halk Müziği konserlerinin ilkinde Konya’dan Mazhar Sakman, Urfa’dan Mahmut Güzelgöz ve Kırşehir’den Muharrem Ertaş katılmıştı ki konser sonrası hediye etmişti.




 
Duvara yaslanmış yorgun bir asa; Musa’nın olabilir mi? Bir Bektaşi çubuğu ona eşlik ediyor; duman dolu günlerin hayaliyle…
 
Alt köşede yine babamın gazinolarda fasıl açtığı dönemlerde çaldığı cümbüş tambur… yayıyla sarmaş dolaş, mahzun… haklı, onu da yukarı bir yerlere asmalıyım. Yerde bir kitap seti; ağırlığı nedeniyle kütüphaneme koyamadım, kitabın kâğıdı mı ağır yoksa içeriği mi? Elbette içeriğidir ama bu kadar da kalın kuşe kâğıdına basmak zorunlu muydu?




Sonra benim Bengal kaplanı ile fotoğrafım… Hangimiz daha tehlikeli? Ve fil safarisi…şimdi üzgünüm; hayvanın sırtına bindiğim için… özür dilerim sevgili filcik; umarım verdiğim muzlar nedeniyle beni affetmişindir…




 
Sonra bir tütsü… ömrümüzü tütsüler gibi ve mumlar, mumlar, mumlar…
 
Ömrüm mum gibi erimiş… mum dibine… karanlık mıyım?
 
Ey duvar sen bari söyleme, karanlık geceleri nasıl sevgiyle aydınlattığımı, şiirlerimden demet yapıp gözyaşlarımla suladığımı… sus, duvar sus! Sen bari söyleme!
 
Sabaha kaç var şimdi… Duvar, duvara karşı… duvar Tahir’e karşı…
 
Duvar konuşuyor hem de bağıra bağıra… Hey, doktor neredesin! Bakırköy’e son gemi kaçta kalkıyor?
 
TAHİR SAKMAN  
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.