DUVAR KONUŞUR

DUVAR KONUŞUR
Duvar konuşur, bilir
misiniz? Hem de öyle bir konuşur ki… belki de doktora gitmenin vaktidir…
Gençliğimde… laf
aramızda hâlâ gencim. Sarıyakup’taki bağ
evimizde, odamın duvarları Hey dergisinin ek olarak verdiği posterlerle
doluydu. Erkin Koray, Beatles, Alice Cooper, Rolling Stones ve daha niceleri.
Babam kızsa da çok belli etmez, beni kendi halime bırakırdı. O kerpiç duvarlar
daha sonraları, hayatımda dini düşüncelerin egemen olduğu bir döneme de
şahitlik edecekti… “Etmese miydi” diye düşünmeden edemem ama etmeseydi nasıl
öğrenebilirdim ki?
Yeni ev yeni yaşantı
ve yeni oda ama anılar eski… Uzun yıllar sonra kendime bir çalışma odası
yapmanın sevinci mi yoksa hüznü mü desem bilemedim… Duvarın konuştuğu nokta da
tam burası:
Nereden baksam bir
tarafı tarih, bir tarafı hasret… Üstte rahmetli babaannem Vesile Sakman; sanki
fotoğraftan çıkıp, Söyle derler söylemeye mecal yok/ Yapış derler yapışacak bir
dal yok/ Eller libas giymiş sorgu sual yok/ Bize Şam hırkasını yasak ettiler/ diyecek
gibi delici ama sevgi dolu bakışlarla süzüyor beni. Sanki biraz daha baksam “Memedim
Memedim, kuzu gibi meledim” diyecek gibi…
Hemen altında babam
Mazhar Sakman’ın tarih öncesinden gelen fotoğrafı… Fotoğrafın arabı yani
negatifi camın üzerindeydi, oradan büyüttürmüştük. Babam, İzmir Muallim Mektebi’nde
talebeyken çektirmiş. Fotoğraf değil portre, karakterini ortaya koymuş babamın.
Yanında bendeniz olanca serseriliğimle şakaklarıma kır düşmesinin sevinci gibi gülümsemişim…
Fotoğrafı şair dostum Avukat Sait Akdağ çekmişti, Rampalı günlerimde…
Bir altta, uzun yıllar
sonra içindeki ressamı uyandıran kız kardeşim Ressam Vesile’nin çizgileriyle
bendeniz… 2000’li yıllardaki şiir dinletilerimden esinlenmiş. Yanlarında şiir dinletilerimden
iki tanesinin afişi; sağdaki ilk dinletim “Adımı Sakla Yüreğinde”, soldaki “Bekletme
Yalnızlığımı” isimlerini taşıyor… Adımız unutuldu belki ama yalnızlığım hâlâ
bekliyor.
Aşağıda torunlarım ve
ben… karede olmayan bir torun daha var… geleceğimiz, sesimiz, soluğumuz… umarım;
dedelerini, torunlarına anlatırlar…
Ortada ailemize yeni
katılan bir guguklu saat… ötüp duruyor çok geveze, zamanın geldi der gibi… sorduk
mu?
Sağ başta, babaannemin
zarif el işlemesi, göz nuruyla Ziya Paşa bağırıyor: Âlimin her bir kelamı lal’ü
mercan incidir/ Cahil ile sohbet etme akıbet can incitir… Duyabildiniz mi?
Hemen altında dostum
Süleyman Şenel’in babamdan türkü derlerken çektiği bir fotoğraf. Tam bir Mazhar
Sakman fotoğrafı.
Öbür tarafta en başta
benim curam asılı, merhum Şemsi Yastıman hediye etmişti. Yanındaki bağlama ise
Yılmaz İpek’in hediyesi… Bir dönem çalmıştım… Meydan saz, ceviz oyma babama ait,
onu da Şemsi Yastıman; Ankara’da 1984 yılında, Kaynaktan Radyoya Televizyona
Türk Halk Müziği konserlerinin ilkinde Konya’dan Mazhar Sakman, Urfa’dan Mahmut
Güzelgöz ve Kırşehir’den Muharrem Ertaş katılmıştı ki konser sonrası hediye
etmişti.
Duvara yaslanmış
yorgun bir asa; Musa’nın olabilir mi? Bir Bektaşi çubuğu ona eşlik ediyor;
duman dolu günlerin hayaliyle…
Alt köşede yine
babamın gazinolarda fasıl açtığı dönemlerde çaldığı cümbüş tambur… yayıyla
sarmaş dolaş, mahzun… haklı, onu da yukarı bir yerlere asmalıyım. Yerde bir kitap
seti; ağırlığı nedeniyle kütüphaneme koyamadım, kitabın kâğıdı mı ağır yoksa
içeriği mi? Elbette içeriğidir ama bu kadar da kalın kuşe kâğıdına basmak
zorunlu muydu?
Sonra benim Bengal kaplanı
ile fotoğrafım… Hangimiz daha tehlikeli? Ve fil safarisi…şimdi üzgünüm;
hayvanın sırtına bindiğim için… özür dilerim sevgili filcik; umarım verdiğim
muzlar nedeniyle beni affetmişindir…
Sonra bir tütsü… ömrümüzü
tütsüler gibi ve mumlar, mumlar, mumlar…
Ömrüm mum gibi erimiş…
mum dibine… karanlık mıyım?
Ey duvar sen bari söyleme,
karanlık geceleri nasıl sevgiyle aydınlattığımı, şiirlerimden demet yapıp gözyaşlarımla
suladığımı… sus, duvar sus! Sen bari söyleme!
Sabaha kaç var şimdi…
Duvar, duvara karşı… duvar Tahir’e karşı…
Duvar konuşuyor hem
de bağıra bağıra… Hey, doktor neredesin! Bakırköy’e son gemi kaçta kalkıyor?
TAHİR SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.