YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

24 Haziran, 2025

SİDE VEYA ORTAK VATAN (GONYA GUŞ GÖZÜ)


 

SİDE VEYA ORTAK VATAN (GONYA GUŞ GÖZÜ)
 
Side aynı Side… değil elbette bir adım hatta birkaç adım daha ileriye taşınmış...
 
Yerli turist açısından değişen bir şey yok, aynı be ya! Esnaf haklı mı desem bu konuda ama bu sefer kendi halkımıza haksızlık etmiş olacağım fakat esnaf da haklı kendince… İnsanlar otellere tıkılmış durumda ve bu yüzden esnafın iş yapması oldukça zor görünüyor; bunu ağzına kadar mal dolu ama müşterisiz dükkânlardan anlıyorum.
 
Şimdi inanmayacaksınız ama giyim sektöründe fiyatlar oldukça makul… hatta Konya’dan düşük desem yeridir; en pahalı tişörtler 5 Euro yani 225 TL… Konya’da en son aldığım tişört 500 liraydı…
 
Her dükkânın önünde bozuk aksanla “Hello” denilmekten sıkıldım. Ecnebiye benzer bir yanım mı var? Ben “merhaba” deyince düşen suratlar…
 
Side’de esnaf, ülkemizden önce Avrupa Birliği’ne girmiş olmalı; çünkü tüm etiketler istisnasız Euro… Türk lirası dediğim zaman isteksiz bir biçimde hesap makinesiyle… hatta Türk lirası verdiğim zaman üstünü vermekte zorlanan esnaf bile gördüm, burada pek kullanılmıyormuş!



Kaldığım otel dolup dolup boşaldı. Almanların yanı sıra tabii ki Ruslar… sanki ortak vatanımız! İspanya’dan, Polonya’dan hatta Romanya’dan gelen misafirler bir arada ilginç bir tablo oluşturdu. Türkler mi? Olma mı, birkaç aile…
 
Otelin +16 olması nedeniyle çocuk yoktu, aile oteli hatta tekavüt (gençler için açıklama: mütekait, emekli) oteli de diyebilirsiniz…  Konuşmalarından, görgüsüzlüklerinden ve kabalıklarından Avrupa’nın köylüleri olduğunu anlayabilirsiniz ki bizim köylülerimiz nerede bunlar nerede… Bizim köy insanımız görgülüdür, aç gözlülük yapmaz, yiyecek gördü mü saldırmaz…
 
Ama bizim köylülerimiz, emeklilerimiz için tatil bir hayaldir… Ülkemizin en güzel yerleri bunlara rezerve… Tarih dersen burada, doğa burada, deniz burada… Peki, bizim insanımız nerede?




2 bin yıla dayanan antik tiyatro, "insanlar ne kadar da meraklıymış sanata" dedirtiyor… Apollon tapınağından arta kalanlar göğe yükselmeye devam ediyor… İnsanların ihmal etmediği tek şey tapınaklar olmalı; ihtişamlı, gösterişli, devasa boyutlarda… Tapınaklar küçük olsaydı dualar kabul edilmez miydi?  
 
Hiçbir otelde görmemiştim; Atatürk posteri asılıydı ve ışıklandırmışlardı ayrıca bazı personelin sırtındaki Atatürk imzası da bu otele tekrar gelmek için bir neden olabilir…
 
Savaş… buralar dünyadan soyutlanmış gibi… kimsenin haberi yok… Tatildeyiz ya, onu da siz düşünün!




38 derece sıcaktan 26 dereceye dönünce Konya’da, bir an üşüdüm desem yalan değil…
 
Rahmetli babaannem Vesile Hanım “Gonya guş gözü kadar da galsa, dışarı çıkma!..” derdi… Çıkmamalı mıyım?
 
TAHİR SAKMAN 






 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.