YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

19 Haziran, 2025

MAZHAR TÜRKÜ HAZİNESİ 21 ÇEVRİLİR CİHAN BAŞIMA DAR OLUR (EFENDİM)


MAZHAR SAKMAN TÜRKÜ HAZİNESİ 21 ÇEVRİLİR CİHAN BAŞIMA DAR OLUR (EFENDiM)
 
Her duyuşumda ilk defa duymuşum gibi iliklerime kadar titrediğim bir koşma…
 
Selçuklu asırlarındaki kültür biriminin yüzyılımıza yansıması gibi duran âşıklarımızdan bir tanesidir Kenzî… Oldukça içli olan bu âşığımız, âşık kelimesinin vücut bulmuş hâli olduğunu koşmalarıyla göstermiştir… Yüreğinde aşk yarası olur da içli olmaz mı insan?
 
Şehriban… isminde bile enteresan bir gizem var ve isminin titreşimlerinden, Türkmen güzeli Şehriban’ın yürekleri nasıl yaktığını anlayabilirsiniz... Şehriban’a âşık olan Kenzî, sevdiğine kavuşamamanın verdiği ızdırapla yanında gezdirdiği kuzusuna sarılıp “Şehriban’ım, yandı canım” diye dolanırmış.
 
Acısını hissedebiliyorum. Yüreği yanık bir âşığı kim anlayabilir ki?
 
Oğuzların şehrinden, Karaman’dan yetişen birçok âşığımız gibi Kenzî de duygularını şiire dökmüş. Mısralarından dökülen yangınlar, günümüze Konya oturakları vasıtasıyla ulaşırken serbest ritimli bölümleriyle yangınlara ateş dökmeye devam ediyor. Konya oturaklarında en çok seslendirilen türkülerden olan bu koşma, yanık sözleriyle uyumlu yanık ezgisi ve aranağmesiyle usta malı türkülerimizden bir tanesidir. Günümüzde çok okunmasa da ses kayıtları yitip gitmesine izin vermeyecektir. Aşkını ölümsüz mısralarla günümüze taşıyan Kenzî, bedenini 1884 yılında bıraksa da kalbi ve sevdası kıyamete kadar bu koşmada yaşayacaktır…
 
Kenzî hakkında daha geniş bilgi isteyenler D. Ali Gülcan’ın “Karamanlı Gufranî ve Kenzî” ismiyle Konya’da, Ülkü Basımevi’nde (Yeni Meram Gazetesi) 1968 yılında basılan kitabı inceleyebilirler. (Kitabı yıllar önce merhum Yalçın Bahçıvan matbaada arayıp bulmuş ve bana hediye etmişti. Ben de herkes faydalansın düşüncesiyle kitabın fotokopisini almış aslını Konya İl Halk Kütüphanesi’ne, merhuma hatıra olsun diye imzalatarak vermiştim. Meraklıları Konya İl Halk Kütüphanesi’nde bulabilirler.)
 
Mazhar Sakman 12 telliyle çalıp söylerken, Kenzî’nin duygularını yansıtırcasına kalbinin derinliklerinde saklı bir sevdanın dumanlarını da açığa çıkarıyor.
 
Bu mısraları canda duymamak mümkün müdür?
 
 
ÇEVRİLİR CİHAN BAŞIMA DAR OLUR (EFENDiM)
 
Çevrilir cihan başıma dar olur
Efendimden bana hitap olunca
Bülbül gibi işim ahu zar olur
Gül yüzünden ref’ü nikap olunca
 
Vücudum şehrini odlara yakma
Nüsha-i kübrâdır gönüle hor bakma
Gönlümün binasın kast edip yıkma
Tamir kabul etmez harap olunca
 
Efendim aşkınla işte püryanım
Semalara çıktı ahu figanım
Sefa mı kesp ettin kaşı kemanım
Kenzî’nin ciğeri kebap olunca  
  
TAHİR SAKMAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.