YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

07 Haziran, 2024

KONYA, KONYA MI?


 

KONYA, KONYA MI?

O Konya çok gerilerde kaldı; saklı düşlerimizin en mahrem yerinde iğde dalına asılan türkülerimize döndü her şey…. Ne koruma altına alabildik ne yangında ilk kurtarılacakların listesine dâhil edebildik. Topyekûn bir şehri, uydurduklarımıza uydurmak için çabaladık; kendi uydurduklarımıza bile inanmadan, başkalarının inanmasını bekledik hep!

Şimdi feryat etmek neye yarar ki? Kültürden, sanattan, edebiyattan anladıklarınıza bakıyorum şimdi boş, boş… siz de benimle bakıyorsunuz; eminim. Bir enkaz yığınının son kalıntılarını da yakmak için birlikte bir kibrit arıyoruz!

Yok ettiğiniz her şeyde siz vardınız aslında… farkına varmak farkındalığınız yoktu, yoktu sahip çıkılması gerekenin siz olduğunuzu bilmenin başka bir yolu!

Kalabalıklara karıştınız; kalabalıkların kabalığında perçinlenen küfürlere kulağınızı tıkasanız da nafileydi bayım nafile; hani,

/Aynaya baktım çıralar yaktım/ diyen bir Konya türküsünün ezgileri arasında nafile oldunuz…

Ne yaptınız benim şehrime? Şiirlerime yazmaya kıyamadığım şehrime ne yaptınız?

Ah Seyit abi ah; hani “şehri çalmasınlar diyerek yıllardır Konya’dan hiç çıkmadım diyordun”, sen mi çaldırdın yoksa Seyit Abi!

Şimdi bana kim verebilir ki, gazel suyu içmenin keyfini, üzerinden sırıkla atlarken düştüğüm ırmaklar nerede? Bu yüzden annemden yediğim tokatlar bile güzeldi Konya! Ya sokaklarında özgürce çelik çomak oynadığım günlerimi kim kaldırdı yüklüklere?

Siz kendinizi beton kutulara hapsederken benim çocukluğum; komşu bağlardan, bahçelerden erik çalarak geçti… siz şimdi güvenlik izin verirse evinize girebiliyorsunuz!

/Bülbül konmuş sarayına Konya’nın/ siz şimdi bu türküyü de bilmezsiniz, hem bilseniz ne olacak ki, ne sarayınız kaldı ne okuyacak bülbülünüz…

“Hadi len ordan” demek geçiyor içimden…

Konya, Konya değil artık…


TAHİR SAKMAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.