YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

09 Nisan, 2024

MERAM AŞKINA



MERAM AŞKINA
 
Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır gitmediğim Meram’a gittim… Keşke gitmeseydim…
 
Evliya Çelebi’den beri öve öve bitiremediğimiz, üzerine şiirler söylediğimiz, öyküler yazdığımız Meram’ın pür melal hali içimi acıttı. Elimizde zaten kala kala küçük bir alan kaldı, onu da gerek bizlerin hor kullanımı ve gerekse yaşadığımız yoğun kuraklık nedeniyle sarılara bürünmesi elbette üzücü ama…
 
Özellikle Gümüştepe’ye giden yolların bakımsız ve çukurlarla dolmasına da mı bir çare bulamıyoruz? Şu kadar yol yaptık, asfalt döktük diyenleri arıyor gözlerimiz ister istemez. Meram, Konya’nın son akciğeri... mangal yapılmasını bile önleyemezken yeşil dokuyu nasıl muhafaza edebileceğiz ki?
 
Sille Seyir Terası örnek bir alan oldu Konya için… Meram’dan vaz mı geçtik yoksa kimse gelmesin mi isteniyor? Bana uyar ama arada bir de olsa nefes almak istiyoruz! Şehrin kirli havasından kaçıp sığındığımız Meram’ın acilen bakıma ihtiyacı olduğu açıkça görülebiliyor. Meram’ın ünü şehrin önüne geçmişken daha titiz olmamız gerekmez mi?
 
Hüzün, kalbimi sarmıştı ki üzerime doğru koşan köpeklerin sesiyle kendime geldim… Bir sürü köpek koşarak geliyordu ve iki tanesi oldukça iriydi. Korkmamak tabii ki mümkün değildi; korkmak ne ki hem de çok korktum. Köpek saldırısından korunmanın tek yolunun hareketsiz kalmak veya çömelmek olduğunu bildiğimden hiç hareket etmedim. Köpekler birkaç metre önümde durup havladıktan sonra geri döndüler. Eğer kaçsaydım peşime takılıp ısırabilirlerdi. Bu arada bacaklarım titredi.
 
Hayvanların yaşam alanlarına el koyduk, dünya sadece bizimmiş gibi davrandığımız için köpeklere kızamıyorum ama Meram’daki köpek nüfusunun da oldukça arttığını görmeden gelemeyiz. Köpeklerin büyük çoğunluğu düğmeli ama içlerinde düğmesizlerin de olması, gelen yaz günü için endişelenmemize yol açıyor.
 
Meram için yıllardır yazdığımız yazıların ana konusu mangalcılardır… Meram’da mangal acilen yasaklanmalı ve Meram bakıma alınmalıdır. Artan hayvan popülasyonuna da bir çare bulmak gerekmektedir.
 
Bize de kalan şiir söylemektir artık:

 

MERAM AŞKINA
 
bir damla suyunda bin hayat vardır
şifadır içilir meram aşkına
yaşam gedavettir ölüme kefen
burada biçilir meram aşkına
 
yüce mevlâna’yı getirip yâda
bülbüller seherde gelir feryada
uzaklarda değil cennet burada
kevserler saçılır meram aşkına
 
hakikati söyler sözün doğrusu
tavus ana sırdır hakk’ın yolcusu
sırat değil dostum meram köprüsü
sevgiyle geçilir meram aşkına
 
ateşbaz veli cana bereket
sadreddin konevî toprağa rahmet
kızlar kayası’nda sen de niyet et
kapılar geçilir meram aşkına
 
bu yeşil toprak hakk’a derviştir
meram çayı sebil hayat vermiştir
hâl sahibi bilir meram ermiştir
perdeler açılır meram aşkına
 
TAHİR SAKMAN
 
 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.