ŞEYTAN ŞEKERİ

ŞEYTAN
ŞEKERİ
Çok
uzak değildi aslında… biz unutmasaydık, yitirmeseydik bazı şeyleri!
Önce
evlerimiz, bağlarımız, bahçelerimiz talan olurcasına yok edildi sonra onlarla
birlikte hatta en başta hatıralarımız, kimliklerimiz…
Siz
böylece olduğunuzu mu sanıyorsunuz yoksa? Oysa nelerden geçip gelmiştik
buralara… çok uzak gibi gelen yakınlardan… kulaklarımız kör, gözlerimiz sağır
olmasaydı görebilecek, duyabilecektik…
Şimdi
bir peynir şekeriniz bile yok artık, neyin bayramı bu o zaman?
Çocuklara
bakıyorum; ellerinde renkli kâğıtlar (çöp olacak) israf abideleri gibi
parlıyor… şeytan şekerimiz vardı, horoz şekerimiz vardı…
Siz
kilosunu bilmem kaç yüz liraya alırken ve misafire tutarken başınız göğe
eriyor? Sahi böyle mi hissediyorsunuz? Oysa bizim peynir şekerlerimiz ne kadar
da mütevazı ne kadar da bizdendi… şimdi onu bile bizden çaldınız ve hoyratça ve
saygısızca sanki Mevlâna şekerciymiş gibi Mevlâna şekeri dediniz…
Para
şimdi yeni dinimiz…
Ne
kadar çok paranız varsa o kadar çok dindar, kâğıtlı şekeriniz ne kadar çok parlarsa
o kadar çok bayram…
Merhum
babam, “hadi len ordan” derdi… şimdi onu bile unuttuk; diyemiyoruz…
TAHİR
SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.