YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

24 Ocak, 2025

BÜLBÜLÜN DİĞER ADI RIZA KONYALI

 


BÜLBÜLÜN DİĞER ADI RIZA KONYALI
 
Mevsim yaprak dökümü değil aslında; mevsim, çınarların devrildiği mevsim…
 
Konya türküleri bugün biraz daha mahzun, biraz daha nağmeleri ağırlaşıyor ve gittikçe kuraklaşan iklimlerin yasını tutmaya başlarken daha bir hüzün sarıyor şehrin burçlarını…
 
Rıza abiyi kaybetmişiz… Rıza abiyi, Konya türkü kültürünün önemli temsilcilerinden coşkun bir insanı yitirirken, kültürel yalnızlığımıza biraz daha sokuluyor matem duygularımız.
 
92 yıllık bir çınar devrilir de âlem devrilmez mi? Ya türkülerimiz yas tutmaz mı?
 
O neşeli, cıvıl cıvıl bir insandı. “Konya’yı sırtımda taşıdım” derken türkülerimizin ışığında dolu dolu bir yaşam sürdü, anladım ki tüm enerjisini türkülerimizden, sahneden alıyordu.
 
Onunla pek çok hatıram oldu. Yolu ne zaman Konya’ya düşse babamla mutlaka sohbet etmeye gelir “Hocam” diye hitap ederek ellerinden öperdi. Sanırım 1984 yılıydı, merhum babam Mazhar Sakman Konya il Halk Kütüphanesi tarafından yılın okuyucusu seçilmişti. Ödül töreninde merhum Erol Güngör de vardı ve Rıza Konyalı… Rıza abi sahneye çıkıp babamın elini öptükten sonra plaklara okuduğu türkülerin pek çoğunu Mazhar Sakman’dan aldığını söyleyerek şehrin sanatına ve kültürüne olan katkılarından dolayı gururluydu. Konuşmaların ardından hiç unutmuyorum yine babamdan aldığını söylediği bir türküyü (plağa da okumuştu) “Karşı karşı yaptıralım hanları” türküsü ile birkaç Konya türküsü okumuştu. Büyük abim hayattayken, İzmir’e gittiğimizde de mutlaka bizi bulurdu.

 
Babamın vefatından sonra onunla tekrar karşılaşmamız bir TRT programı nedeniyle olmuştu. 19 Aralık 2005 tarihinde merhum Ali Gürlü’nün sunduğu “Bengi” isimli programa konuk olmuştuk birlikte. O türküleri seslendirmiş bendeniz de Konya oturaklarından ve dolayısıyla Konya türkü kültüründen söz etmiş ve merhum Mazhar Sakman’ı yad etmiştik.
 
Onunla nerede konuşursanız konuşun sözü mutlaka Konya’ya getiren bir insandı. Gerçekten hayatını, Konya üzerine kurmuştu. Soy ismini bile Konyalı olarak değiştirmişti. Sözü Konya’ya getirmeyeceğim… Sanatçıların beklentileri sanat üzerinedir ve sadece bir vefadır, ama… İtiraf etmeliyim ki biz vefa konusunda çok kısır kaldık.


Söz konusu programın afişi...


 
Çok şükür ki Meram Belediyesi’nde çalıştığım dönemlerde kendisiyle 20.12.2018 tarihinde program yapma şansı buldum. Rıza Konyalı ve Âşık Salihi abimizle aynı sahnede olmanın onurunu hep üzerimde hissetmişimdir. Program tam bir belgesel havasında sürdü. Hayatlarından kesitler sunmuş ve tabii ki türkülerden de… Müthiş bir programdı, çok istedim program kaydının cd olarak yayımını ama… umarım önümüzdeki yıllarda bu yapılır; çünkü iki çınarın sahneyi nasıl salladığını herkesin görmesini isterim. Ayrıca türkülerimizi için de bir kaynaktır. Acıdort’tan gelip kır atıyla doru atı satıp nasıl bağlama aldığını anlattı, türkülerimizle nasıl yatıp, kalktığını anlattı. Ve tabii ki büyük ustalardan övgüyle söz etti; Mazhar Sakman’ın, Silleli İbrahim Berberoğlu’nun ve daha nice ustaların sanat hayatına nasıl katkı sağladıklarını anlatırken gözleri dolu doluydu.


Rıza Konyalı ve Âşık Salihi, Hasan Genç ve saz ekibi eşliğinde aynı sahnede, sağ baştaki Tahir Sakman.


 
Hep söylerdi; belediyenin söz verdiğini, ev verirlerse Konya’ya yerleşeceğini… ama ne ev verildi ne yerleşti… Bir haber duyduk çok üzüldük, hastalığında İzmir Belediyesi ona kucak açmış, Sığacık’taki sosyal tesislerde ağırlamışlardı. Sonraları huzurevine yerleştirildi. Tıpkı kardeşi Mustafa Konyalı abimiz gibi o da orada huzurevinde türkü dolu ömrünü tamamladı…


Rıza Konyalı ve Âşık Salihi birlikte...


 
Rıza Konyalı’nın çok özel bir sesi ve gırtlağı vardı, tam da Konya türkülerinin nağmelerine uygun sanki doğuştan bu iklimin türkülerini okusun diye yetenekle donatılmıştı. Yeri doldurulamayacak sanatçılarımızdan bir tanesiydi. İzmir, bizden daha şanslı çıktı bu konuda, bizden daha çok onlar dinlediler. İzmir’de, Konya türkülerinin kıvrak nağmeleriyle, sıla hasreti çeken hemşehrilerinin ve ona tutkun İzmirlilerle hasret giderdi. İzmir Fuarı’nda gür sesi daima yankılandı. En çok plağı olan sanatçılarımızdan birisidir ayrıca kasetleriyle de gönüllerimize seslendi.


Rıza Konyalı ve A^şık Salihi birlikte türkü seslendirirken, sağ başta program moderatörü Tahir Sakman.


 
Konya türküleri bir ustasını daha ebediyete uğurlarken onun sesi, şehrin semalarında ebediyen türkü türkü dolaşacaktır. O bülbül gibi şakırken, gözlerimizdeki neme aldırmadan türkülerimizin kıvrak nağmelerindeki hüzün bizi saracaktır ve o daima türkü kültürümüzün nadide yerindeki anıları, şehir var oldukça ömrümüzü şenlendirmeye devam edecektir.
 
Sen rahat ol Rıza abi; türkülerimiz asla yitmeyecek, sonsuza dek okunacaktır:
 
/Eremedim vefasına dünyanın
Bülbül konmuş sarayına Konya’nın/
 
Dünyanın vefasına eremesek de Konya’nın her köşesine; taşına, toprağına bülbüller konmaya devam edecek ve Rıza Konyalı ismi gönüllerimizde hep şakıyacaktır… Rahmetle… Âşık Salihi abimize de uzun ömürler diliyorum.
 
TAHİR SAKMAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.