YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

15 Ocak, 2025

AMA KONYA DAHA GÜZEL


 

AMA KONYA DAHA GÜZEL


Her şehrin kendine has bir duruşu vardır…


Ülkemizin her köşesi birbirinden güzel zenginliklerle dolu ve hepsi de kendine has duruşuyla ön plana çıkar ve sizi yakaladığı yer de işte tam burasıdır…


Aradığınız her neyse oradan vurur sizi şehirlerimiz. Her şehrin kendine has kurşunu vardır ve bu kurşunun en azından birkaç tanesine yakalanmak kaçınılmazdır.


Mesela İstanbul… Önce muhteşem ötesi eserler vurur sizi; hangisini saysanız eksik kalır bir diğeri… Ayasofya, Süleymaniye, Sultan Ahmet ve daha nice saraylar, yalılar ve doğal güzellikler…


Ben Antalya’yı çok sevdim; denizi ve iklimi yakaladı beni ama… Turist bolluğuna ve onların paradan kaynaklı tepeden bakma şımarıklıklarını hiç sevemedim hatta yerleşme düşüncesine bile kapıldığım dönemlerde beni vazgeçiren onlar oldular.


Kendi ülkelerinde bu kadar rahat gezemezken… her neyse konumuz bu değil…


Ama Konya diyorum ki hani şu bildiğimiz Konya; İlyas’ın Kavakları, Mengene. Sarıyakup, Kumköprü… Uluırmak, Paşalı Köprü, Müftü Gediği, Küllükbaşı… Zindankale, Kayıklı Kahve, Alâaddin Tepesi… Onlarca tarihi eser de cabası…


Ama ille de Zafer… Gençlik heyecanlarımızın vazgeçilmezi… Yumurta topuk ayakkabılarla, karlı kış günlerinde onca soğuğa rağmen atletsiz giydiğimiz naylon gömleğin üç düğmesi de illaki açık olacak… Kuyruklu İmpala gibi yaylanarak yürüdüğümüz yıllar…


Uzun saçlarımı savurarak geçtiğim Amele Pazarı…


Tuhaftır bir yandan zaman zaman kaytarsak da camileri doldurduğumuz zamanlar…


Şehrin o havası çok başkaydı… Siyasallaşmamıştık henüz…Bu da değil konumuz…
Şair Yahya Kemal’in “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü” sevdiği gibi bendeniz de her nereye gidersem Konya’ya dönüşü çok seviyorum.


Bu şehri mübarek kılan bir havası vardır, her ne kadar kirletsek de… Her ne kadar yeşilimiz olmasa da denizimiz olmasa da keşfedilmeyi bekleyen bir sır daima sizi bekler bu şehirde. Ve bu şehir en ağır kurşunlarla vurur sizi …


Nerenizden isterseniz oranızdan:


“Evleri var içli dışlı
Çelenleri hüma kuşlu
Kalbim ağlar gözüm yaşlı”
 
Bu şehrin derin bir ruhu vardır; görebilene, duyabilene… Her ne kadar kavgamız sürse de şehirle… aslında şehirle değil, şehirle kavga ne haddimize! Çatalhöyük’ten kopup gelen insanlık serüveninin başladığı bu mübarek toprakların ruhundan payımıza ne düşmüşse… biz onun kullarıyız…
 
Selçuklu asırlarından bize miras kalan vakur bir duruştur, bir başkente yakışan bir kararlılıkla…


Özümüz Oğuz’dur, Türkmen’dir ama yetmez aynı zamanda siz neyseniz biz de size olan hürmetimizden, sevgimizden siz oluruz; ayrılık, gayrılık bırakmayız paslı sinelere cila oluruz…





Hz. Pir’in nefesidir ayrılığı kaldıran, perdeleri yırtıp yetmiş iki millete ayna olan… Eyvallah, Hu!


Ülkemizin her yanı bir ayrı güzel ama Konya daha güzel… Vallahi de güzel, billahi de…


Biz seni Konya’sın diye sevdik; şeksiz, gümansız… imanımız sanadır…


TAHİR SAKMAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.