AMA KONYA DAHA GÜZEL
AMA
KONYA DAHA GÜZEL
Her
şehrin kendine has bir duruşu vardır…
Ülkemizin
her köşesi birbirinden güzel zenginliklerle dolu ve hepsi de kendine has
duruşuyla ön plana çıkar ve sizi yakaladığı yer de işte tam burasıdır…
Aradığınız
her neyse oradan vurur sizi şehirlerimiz. Her şehrin kendine has kurşunu vardır
ve bu kurşunun en azından birkaç tanesine yakalanmak kaçınılmazdır.
Mesela
İstanbul… Önce muhteşem ötesi eserler vurur sizi; hangisini saysanız eksik
kalır bir diğeri… Ayasofya, Süleymaniye, Sultan Ahmet ve daha nice saraylar,
yalılar ve doğal güzellikler…
Ben
Antalya’yı çok sevdim; denizi ve iklimi yakaladı beni ama… Turist bolluğuna ve
onların paradan kaynaklı tepeden bakma şımarıklıklarını hiç sevemedim hatta
yerleşme düşüncesine bile kapıldığım dönemlerde beni vazgeçiren onlar oldular.
Kendi
ülkelerinde bu kadar rahat gezemezken… her neyse konumuz bu değil…
Ama
Konya diyorum ki hani şu bildiğimiz Konya; İlyas’ın Kavakları, Mengene.
Sarıyakup, Kumköprü… Uluırmak, Paşalı Köprü, Müftü Gediği, Küllükbaşı…
Zindankale, Kayıklı Kahve, Alâaddin Tepesi… Onlarca tarihi eser de cabası…
Ama
ille de Zafer… Gençlik heyecanlarımızın vazgeçilmezi… Yumurta topuk
ayakkabılarla, karlı kış günlerinde onca soğuğa rağmen atletsiz giydiğimiz
naylon gömleğin üç düğmesi de illaki açık olacak… Kuyruklu İmpala gibi
yaylanarak yürüdüğümüz yıllar…
Uzun
saçlarımı savurarak geçtiğim Amele Pazarı…
Tuhaftır
bir yandan zaman zaman kaytarsak da camileri doldurduğumuz zamanlar…
Şehrin
o havası çok başkaydı… Siyasallaşmamıştık henüz…Bu da değil konumuz…
Şair
Yahya Kemal’in “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü” sevdiği gibi bendeniz de
her nereye gidersem Konya’ya dönüşü çok seviyorum.
Bu
şehri mübarek kılan bir havası vardır, her ne kadar kirletsek de… Her ne kadar
yeşilimiz olmasa da denizimiz olmasa da keşfedilmeyi bekleyen bir sır daima
sizi bekler bu şehirde. Ve bu şehir en ağır kurşunlarla vurur sizi …
Nerenizden
isterseniz oranızdan:
“Evleri var içli dışlı
Çelenleri hüma kuşlu
Kalbim ağlar gözüm yaşlı”
Bu şehrin derin bir ruhu vardır;
görebilene, duyabilene… Her ne kadar kavgamız sürse de şehirle… aslında şehirle
değil, şehirle kavga ne haddimize! Çatalhöyük’ten kopup gelen insanlık
serüveninin başladığı bu mübarek toprakların ruhundan payımıza ne düşmüşse… biz
onun kullarıyız…
Selçuklu
asırlarından bize miras kalan vakur bir duruştur, bir başkente yakışan bir
kararlılıkla…
Özümüz
Oğuz’dur, Türkmen’dir ama yetmez aynı zamanda siz neyseniz biz de size olan
hürmetimizden, sevgimizden siz oluruz; ayrılık, gayrılık bırakmayız paslı
sinelere cila oluruz…
Hz.
Pir’in nefesidir ayrılığı kaldıran, perdeleri yırtıp yetmiş iki millete ayna
olan… Eyvallah, Hu!
Ülkemizin
her yanı bir ayrı güzel ama Konya daha güzel… Vallahi de güzel, billahi de…
Biz
seni Konya’sın diye sevdik; şeksiz, gümansız… imanımız sanadır…
TAHİR
SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.