ŞEFİKCAN PARKI’NDA AKŞAM DÜŞÜNCELERİ
ŞEFİKCAN PARKI’NDA AKŞAM
DÜŞÜNCELERİ
Bir insan, yüzlerce
kişinin ki bunun büyük bölümünü gençler, çocuklar ve kadınların oluşturduğu bir
parkta neden silahla dolaşır?
Şefikcan Parkı gerçekten
şehrin yüz akı parklarının en önemlisi… Selçuklu Belediyesi de parkın üzerine
titriyor; oldukça bakımlı, temiz...
“Şefikcan bölgesi,
sosyolojinin inceleme alanına girer” desem asla abartmış olmam; çünkü her
düşünceden, her gelir diliminden, her kültür ve eğitim seviyesinden insanın
sitelerde birbirlerinden habersiz yaşadığı bir bölge...
Şehrin en yüksek
binalarını bu alana dikerken ne düşünmüşler doğrusu ben çok merak ediyorum. Bir
dönem çarpık yapılaşmanın en önemli bölgesi olan bölgede yüksek betonları
dikerek düzelteceklerini sanmış olmalılar ama tam tersine daha büyük
çarpıklıklar ortaya çıkmış gibi görünüyor. Gecekondu gibi evlerden ticari
kaygılarla adına rezidans dedikleri ama aslında hiç alakasının olmadığı yapılar
bunun en çarpıcı örneklerini oluşturuyor. Bugün en genci 10 yaşına dayanan sözde
rezidansların dökülmeye başlayan görüntüleri ile bölgenin ciddi bir alt yapı
sorunu olduğu gerçeği karşımıza çıkarken, gelecek adına da kaygıları
arttırıyor.
İlk sakinlerinin şehre yakın
çevre köylerden göç edenlerin olması ve köydeki yaşantılarını buraya taşımaları,
sitelerdeki yaşantılarını da etkilemiş. İkinci kuşak bile hâlâ alışamamışken,
ayak uyduramamışken, kentlileşmenin sürekli gerisinde kalmalarına ve belki de
bir kimlik bunalımına yol açtığını görmek de çok zor değil.
Toprak sahipleri olarak
oturdukları dairelerde eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışırken hemşehri
akraba ilişkisi daima ön plana çıkan sitelerin iç içe ve en küçük sitenin 50
daireden aşağı olmadığı ve toprak sahiplerinin “buralar bizim” anlayışıyla
kendilerine her şeyi mubah görmeleri de ayrı bir sorun olarak karşımıza
çıkıyor.
Şefikcan'a daire satın
alarak gelenler ise kentli ve yaşam standartları daha yüksek kişiler. Sabah erken saatlerden başlayarak parkta spor
yapanlar ve sonrasında özellikle akşamları, çoğunluğunu çevre sakinlerin
oluşturduğu bir kalabalıkla, çimlerin üzerinde nefes alıyorlar. Çocuklar oyun
parkında vakit geçirirken gençler; basketbol, voleybol, tenis gibi birçok
aktiviteye kızlı erkekli gruplar halinde imza atıyorlar.
Ve kavgalar da bu
alanlarda çıkıyor... ama silaha sarılmak da neyin nesi? Önceki akşam o
kalabalıkta bir genci yaraladıktan sonra polise ateş edebilecek kadar gözü
dönmüş bir insanın bu parkta aradığı neydi?
Kültür seviyelerinin
birbirine karıştığı ve asla barışmadığı ve gelir dağılımının da adaletsiz
olduğu Şefikcan'da sorular çoğalırken, akşamları parka çıkmaya artık çekinmeli
miyiz?
Emniyet güçlerinin sürekli
devriye gezmesi ortamı daha güvenli hâle getirirken vatandaşları da rahatlatıyor
ve Şefikcan’da hayat olağan akışında sürüyor. Parka bir akşam gelmelisiniz;
oldukça medeni bir ortamda, aileler kamp sandalyeleriyle, termoslarıyla; gençler
müzik aletleriyle ve yaptıkları sporlarla, çocukların kuş seslerini andıran
cıvıltılarıyla sıcak yaz akşamlarının sadece Şefikcan sakinleri için değil tüm
şehre ait örnek bir park olduğuna siz de şahit olabilirsiniz…
TAHİR SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.