YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

10 Mart, 2024

ŞEHRİN GEZGİN YÜREĞİ ZEKİ OĞUZ


 

ŞEHRİN GEZGİN YÜREĞİ ZEKİ OĞUZ
 
Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz kadim dostlarımdan Zeki Oğuz için bir panel düzenlendi. Doğrusu şaşırmadım diyemem; çünkü bizim böyle adetlerimiz yoktur. Kendi değerlerimize sırtımızı dönmekle övünülecek derecede mutlu bile oluruz.




 
Panelde ilk olarak söz alan merhumun kızı Şafak Çakır, oldukça duygusal bir konuşma yaptı ve babasıyla olan anılarından söz ederken birçoğuna şahit olmanın hüznü sardı kalbimi… Sevgili Şafak, babasıyla uzun yıllar dağ, dere, tepe gezdiğinden onu anlatacak insanların başında gelmesi tabiidir.




 
Sevgili Ahmet Gögercin dostum da Zeki Oğuz’u anlatırken; onun edebi kişiliğini, karakterini bir bilim adamına yakışır şekilde objektif olarak anlattı. Uzun yıllar o da Zeki Oğuz’la hemhal olmasına rağmen duygusallığa düşmeden anlatması aslında Zeki’nin nasıl önemli bir değerimiz olduğunu yeniden hatırlattı…




 
Diğer konuşmacılar da Zeki Oğuz’un farkla yönlerini ele alarak onunla olan hatıralarını aktardılar. Toplantı oldukça verimli geçti, yanı başımızda hayattayken değerini bilemediğimiz Zeki Oğuz’un aslında kim olduğunun altını kalın harflerle bir kez daha çizdiler. Merhum Oğuz’un yerelliği çoktan aştığını, ulusal bazda bir değerimiz olduğunu hatırlatırlarken de bu alanda yapılması gereken çalışmalar için de temennilerde ve önerilerde bulundular.
 
Salon doluydu, buna çok sevindim ama yerel yönetimlerden, şehrin kültür birimlerinden, kültür diye çırpındıklarını söyleyen kuruluşlardan, derneklerden en azından bir çiçek yollama nezaketini göstermelerini beklerdim. Kurucusu olduğu fotoğraf derneklerinin, yıllarca emek verdiği basın camiasından böyle bir jesti, bir vefa örneği olarak göstermesini beklerdim.
 
Böylesine önemli bir paneli düzenleyen Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Konya Şubesi’ne, panelistler; Prof. Dr. Ahmet Gögercin, Prof. Dr. Abdullah Harmancı, Doç. Dr. Muammer Ulutürk ve Şafak Çakır’a, şehir kültürü adına ne kadar teşekkür etsek az olacaktır.  
 
Umudumuz odur ki yitirdiğimiz diğer değerlerimizi de akademisyenlerimizin çok yönlü ele almasıyla hatta yitirmeden hatırlamanın yanında şehir kültür mirasının geleceğe taşınmasında da önemli rol almasına vesile olmasıdır. Hani şu kadar üniversitemiz var diye övünürken karşılığını da beklemek hakkımız olmalıdır.
 
Konya toprağında, Toroslarda adım adım gezen Zeki’nin yürüyüşü; edebi kişiliği ve eserleriyle geleceğe doğru sürüyor… eminim ki öbür tarafta da doğaya olan yürüyüşü sevgiyle devam ediyor…
 
Ruhun şad olsun sevgili Zeki, birlikte yürüdüğümüz yollar bir gün dile gelecektir…
 
TAHİR SAKMAN
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.