YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

27 Ocak, 2024

YAĞARIM BELKİ


 

YAĞARIM BELKİ
 
Niye yağayım ki? Nereye?
 
Şimdi yağarsam; Takkeli gözlerini indiriyor gibi olacak! Loras da bugünlerde biliyorum çok efkârlı; yağsam başı dumanlı diyeceksiniz!
 
Sizin gözleriniz hiç Meram Çayı gibi aktı mı? Son gazel düştüğünde Meram’a; bülbül sehere dek ağlar, niye, hiç düşününüz mü?
 
Sonra nereye yağacağım ki?
 
Kestiğiniz, yok ettiğiniz bağlara bahçelere mi? Beton beton üstüne kurduğunuz şehirlere mi? Bir kerpiç damınız olsa neyse; en azından ona yağardım ve baharda yeşerirdi…
 
Sizin hayalleriniz bile yok! Siz kuru gürültülü bir yaşantının çocukları olmayı seçtiniz, ben size niye yağayım? Renklerinizi nerede unuttunuz?


Yeşerteceğim düşleriniz yok, bağlarınız, bahçeleriniz, ağaçlarınız yok! Yağmam size…
 
Oysa o kadar çok istiyorum ki yağmayı ve gök ağlıyor demenizi… ben ağlarım ve hep ağlamak istiyorum, bunlar sevincin gözyaşları; sevdaya duracak harmanların, başını suya sokup ıslatacak bir çift güvercinin sevincidir bu…
 
Hak ettiğinizi sanmıyorum. Yağmam size!
 
Bacalarınız kirletti beni, hem kirletmediğiniz ne kaldı?
 
Düşünceleriniz diyorum oradan mı başlasanız temizlenmeye… doğayı sevmeyi, yaşarken yaşamın tüm renklerini tatmayı… yani diyorum fırsatınız varken doğayı yaşayın ya hu!
 
Yağmayacağım size… ama toprağın sesini duyuyorum ve toprağın beslediği canları…
 
Haydi, biraz çeki düzen verin kendinize; ağaç dikin yine eskisi gibi, eskisi gibi varsın toprak damlarınız aksın berekete… çocuklarınızın hiç bilmediği “yağmur yağıyor/ seller akıyor/ Arap kızı…” haydi, yine camdan baksın artık…
 
“Yağ yağa yağmur/ Teknesi hamur/ Sokakları çamur/ Ver Allah’ım ver/ Sicim gibi yağmur…”




  
Size söz; işte o zaman yağacağım… ya da sizler modern orta çağın karanlıklarında yaşarken ben ak yüzümle yükseklerde bulut bulut gezeceğim!
 
TAHİR SAKMAN
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.