YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

23 Mart, 2022

DÜZ ÇİZGİ


 Hayat düz bir çizgi değildir…
 
Hayat; yürürken zikzaklar çizdiğiniz bir serüvendir… Bazen zirvede soluklanırsınız bazen diplerde nefesiniz kesilir. Hepsi sizin içindir; gülersiniz, ağlarsınız… aslında güldüren de sizsiniz kendinizi, ağlatan da!
 
Ne yaşamışsanız ne görmüşseniz ve ne kadar anı biriktirmişseniz hepsi sizinle birlikte un ufak olmaya mahkûmdur. Sonra adınız, düz bir çizgi üzerine yazılır…
 
Annemin kalp grafiğinden arta kalan kâğıda bakarken… düz bir çizgiye dönen annemin ömrü bir kâğıt parçasına sığarken, 83 yıllık bir ömrün hülasası gibi hüzünler saçıyordu…
 


Yaşantımız eninde sonunda bir çizgiye dönüyordu…
 
Bir ömrün sonunda çekilen düz bir çizgi… ömürlerimiz bu kadar ucuz muydu? Bir kâğıt parçasına sığacak kadar kısa mıydı?
 
Hüzünlerimiz çiçek açarken bahara, yeşermeyi unutacak mıydık?
 
Ah anacığım ah…
 
Sana yeterince sarılamadığımı, seni kefenin içinde ak kuşlar gibi görünce anladım… seni yeterince öpemediğimi, senin tüy gibi hafif bedenini toprağın bağrına emanet ederken anladım…
 
Oysa hasta da olsan, konuşmakta zorlansan da arkamızda bir dağ gibi duruyordun… geç de olsa anlıyor insan; her şeyin yalana döndüğünü, her şeyin bir aldatmaca olduğunu ama…
 
Yaşam sürüyor… bir gün bizleri de toprağa verecekler ki üzerimizde çiçekler açsın…
 
Bir döngü… ama bereket dolu… eskiler giderken yeniler hayata merhaba diyecek…
 
Ve bizler kardelenler gibi acıların/mutlulukların içinde açarken, kısa da olsa kendimize anlamlar katmak için, yaşadığımızı ispat etmek için ve bir gölgenin gölgesinde, gölgeler içinde bir gölge olarak ışığa koşacağız…
 
İşte o zaman gölgelerin aslında olmadığını; var olanın, ışık olduğunu anlayabileceğiz…
 
Ah anacığım ah, bedenini bu boyutta bıraktın…Bir daha seni görebilir miyim, bir daha sana sarılabilir miyim bilmiyorum anacağım ama ışık olarak varlığının yaşamın içinde sürdüğünü hissediyorum.
 
Ve bir gün bizler; tıpkı, bizden öncekiler gibi ışığa karışırken, ışığın her boyutta yaşadığını bilmenin huzuru sarıyor içimi…
 
Görebildiğimiz yaşam olsa da; ölüm de yaşamın karşı kıyıları… nerede durduğunu bilebilmek, karşının karşısını seçebilmek…
 
Tek yapabildiğim teselli aramak, işte hepsi bu…
 
 
ÖLÜM YAŞAM ERTESİ
 
ölüm dediğin yaşam ertesi
uyanmak gibi seraptan
bir düşten bir düşe konarak
ertelediklerimizle/ erteleyemediklerimizle
zoraki bir karede donmak
hepsi bu
 
hayatın son sesi
ölüm/ yaşam ertesi
 
TAHİR SAKMAN
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.