YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

29 Kasım, 2024

GELECEĞE TÜRKÜ SÖYLEMEK

Mazhar Sakman türkü söylerken... (Fotoğraf: Süleyman Şenel)


GELECEĞE TÜRKÜ SÖYLEMEK
 
Şehirde kaç tane üniversite var ve bu üniversitelerde bildiğim kadarıyla iki tane konservatuvar var. Edebiyat Fakülteleri var… Müzik Öğretmenliği veya müzik eğitimi veren kaç tane branş var…
 
Konya türküleri denildiği zaman akla gelen ilk isimlerin başında yer alır Mazhar Sakman… O aslında halk sanatçısını olmanın çok da ötesine geçmiş bir değerdir; çünkü sadece folklorcu değildir, aynı zamanda Türk sanat müziğine dahası Batı müziğine bando kuracak ve yönetecek kadar hakim bir sanatçıdır. Müziğin tüm branşlarında çalışmış bir halk sanatçısı ve türkü taşıyıcısıdır. Hem alaylı hem mekteplidir...
 
Ömrü boyunca vazgeçmediği 12 tellisiyle çalıp söylerken, bu şehrin semalarına sesini, soluğunu bırakmış çok yönlü önemli bir sanatçımızdır.
 
Mazhar Sakman’ın ölümünden 30 yıl sonra… "Nihayet" mi deseydim, şaşırdım…
 
Çünkü bugüne kadar Mazhar Sakman hakkında üniversitelerimizin ilgili bölümlerinin aklına hiç gelmeyen, gelemeyen…


Türk Folkloruna yaptığı katkılar nedeniyle Mazhar Sakman’a 1992 yılında Selçuk Üniversitesi’nce verilen plaket töreninden bir görüntü... Soldan sağa; Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, dönemin Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Cin, Sağlık ve Kültür Dairesi Başkanı Emin Pasin, Mazhar Sakman, Tahir Sakman.(Fotoğraf: Muhtar Bedir)

 
Sadece 1992 yılında dönemin Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Cin tarafından, Saim Sakaoğlu tarafından önerilerek verilen bir plaket var… Bir de Selçuk Üniversitesi’ni ayağa kaldıran merhum Prof. Dr. Erol Güngör’ün önemli şahsi dostluğu…
 
Üniversitelerimizin ilgisi bu kadar…


Necmeddin Erbakan Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Sayın Prof. Dr. Mehmet Gönül’ün önerisiyle Yüksek Lisans Öğrencisi Büşra Küçükbardaslı’ya tez olarak Mazhar Sakman verilmiş…
 
Geçtiğimiz günlerde Büşra Hanım’a Mazhar Sakman’ı anlattım; bir yanım sevinç bir yanım hüzün doluydu.
 
Elbette çok sevindim ama hüzünlenmedim dersem yalan olur; çünkü merhum Sakman’ın ölümünden 30 yıl sonra… sadece bir tez olmamalıydı; defalarca tezler yazılmalıydı, üzerine konferanslar düzenlenmeli, doktora tezleri hazırlanmalı, yayımlar yapılmalıydı…
 
Ne diyebilirim ki Konya! Siz kendi değerlerinize ne kadar sahip çıkıyorsunuz ki? Kendi türkülerinizden bile haberiniz yok! Bazen söylemekten, çalıp çığırmaktan bile çekiniyorsunuz!
 
Gelecekte ne söyleyeceksiniz ne okuyacaksınız çok merak ediyorum…
 
TAHİR SAKMAN
 
 
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.