KARSANBALIK HAYATLAR

KARSANBALIK HAYATLAR
En son evi
değiştirdiğimizden bu yana 38 yıl geçmiş…
O zaman da çok sevinmemiştim
hatta önceleri pişman bile olmuştum ama zamanla alışmıştım; yeni çevre, yeni
insanlar… Aslında yeni de değildi; çocukluğumun bir bölümünün geçtiği Zindankale’ye
geri dönmüştük. Ne bağ kalmıştı
Zindankale’de ne bağban; çocukluğumun büyülü hatıralarını aramış sonra
vazgeçmiş günlük telaşelere dalmıştım. Belki de o yüzden farkında olamamışım 38
yılın…
Dün gibiydi…
Çocukluğumun Dede
Bahçesi’nin, Zindankale’nin ismi bile kalmadı şimdilerde. Bahçelerimizdeki
Yonis eriğinin, kayısıların hele hele kavakların rüzgâra kanıp söylediği
şarkılar eski bir masalın hayaline döndü…
Dede Bahçesi önce
Fuar oldu sonra Kültür Park…şimdilerde Sultan Ahmet Meydanı gibi, her milletten
insan burada… Şehrin gürültüsü bile yabancılaştı… şehir; kendine yabancılaşırken
kozmopolit bir yaşantının ayak izlerini daha yakından hisseder oldu…
Vakit tamamdı… Abbas olmayınca
“Haydi Tahir” deyip düştük yollara; yeni bir ev yeni heyecanlar mı getirir
yoksa… “Tahir, bilemeyeceğin soruları kendine sorma” diyor içimdeki Tahir… Deli
Tahir’se; Seyit abiyle çoktan göçtü…
Babaannem, babam,
halam, annem… atılmaya kıyılamamış anılarıyla saklanmış eşyalar… kitaplar… karsanbalıklar…
Şimdi gençler
karsanbalığı da bilmezler… Gönlüm olursa bir gün karsanbalığın ne olduğunu
hatta bizim evdeki… hayatımızdaki… hatta ve hatta sizin hayatınızdaki
karsanbalıkları da yazarım, vallaha!
Ne zormuş meğer… hazırlanmak,
taşınmak…
Yeni yeni yerleşmeye
çalışıyorum… Bugün bilgisayarı kurdum ve ilk yazım…
Zindankale’ye veda
etsem de çok uzağa gidemedim; Şefikcan’dayım…
Öncesinde de sonrasında
da hep candayım… canlarla hep candayım…
Bekleriz efendim,
çaylar şirketten…
TAHİR SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.