BARINMA HAKKI
Yaşam hakkı nasıl kutsalsa, barınma
hakkı da o kadar kutsaldır…
Artık mağaralarda yaşamıyoruz,
başımızı soktuğumuz ve adına yuva dediğimiz… insanlar karşı cinsleriyle
hayatlarını birleştirmenin adına “evlenme” diyorken…
Her insanın bir evi olmalı ve evler
rant kapısı olmaktan çıkarılmalıdır; çünkü en temel ihtiyaçtır barınmak…
Kim çevirdiyse ilk çiti ve kim sesini
çıkarmadıysa, bu doğayı sahiplenmeye; “önce ben geldim”, “önce ben gördüm”, “burası
benim” diyene… o ilk sesini çıkarmayanın cezasını çekiyoruz sanki…
Doğanın asıl sahibi yine doğadır!
Dört tuğla, dört duvar ama parası
milyon milyon… bir ömür çalışarak asla alamayacağınız rakamlara… sonra her
fırsatı ganimet olarak görüp; fiyatlara, kiralara zam üstüne zam yapanlara
karşı bir sözümüz olmalı değil mi?
Şimdi deprem zamanı, yardımlaşma
zamanı… Konya’da ev sahipleri (diğer şehirlerde de durum çok farklı değil) kiralık
evlerine fahiş fiyatlar istiyorlarmış. El insaf!
Ebedi olan ahiret hayatı mıydı? Hani
dünya yalandı? “Dünya yalan” ama ikiyüzlülük, riya, kandırmaca, soymaca doğru,
ne yazık ki!
Kuzum gerçekten inanıyor musunuz? Hiç
sorguladınız mı ne kadar inanıyorum ne kadar samimiyim diye? Ya da inancınızın
adını koymayı, açık açık söylemeyi, inandığınız gibi yaşamayı hiç denediniz mi?
İnancınız, yaşantınız; her fırsatta gösterdiklerinizle ne kadar uyumlu?
İhlas?
“Üç günlük dünya” diyoruz, “kefenin
cebi yok” diyoruz, dahası “mülk Allah’ın” diyoruz… diyoruz o kadar…
Sonrasını hep birlikte acı bir şekilde
yaşıyor, görüyor, öğreniyoruz; dudaklarımızda acı bir tebessümle…
TAHİR SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.