MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (17)

 

     YA SAYI BİLMİYORSUN
 
Kırıyorken orucu, Bektaşi yakalanır,
Nasıl olsa yakayı kurtaracağım sanır.
 
Sorgu, sual, mahkeme... Derken hüküm verilir:
“Yüz değnek vurulacak”, hazret yere serilir...
 
Çok yalvarır kadıya, Bektaşi perişandır,
“Bağışla beni ağam, affetmek şanındandır.”
 
Gözlerine yaş dolar, fakat dinlemez kadı,
Bektaşi’yse çaresiz, göğü tutar feryadı.
 
“Zorla ibadet olmaz, acep böyle mi din?
Ya sayı bilmiyorsun ya hiç değnek yemedin!”
 
NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

RamaZAM MÂNİLERİ 2022 (21)

 

Nice dualar ettim
Ömrümü de tükettim
Ramazandan önceydi
Annemi ben kaybettim
 
Sevgiyle baktın bana
Canından yana yana
Anacığım nerdesin
Doyamadım ki sana
 
Şefkatli yanımdın sen
Hayatım kanımdın sen
Yanımda olmasan da
Canımdan canımdın sen
 
Gelmiyor şimdi sesin
Oğlun sana ne desin
Biliyorum anacım
Işıklar içindesin
 
Evlatların bir eser
Hatıralar buz keser
Gittiğin güzel yerden
Bize de bir haber ver
 
Yine oğlum der midir
Huylarımız bir midir
Rahmet olsun anama
Orucumuz yirmi bir
 
TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (16)

                            SUÇSA SARMAM
 
Oruç yerken, tutulmuş yine bizim Bektaşi
Mahkeme, kadı derken bu sefer de zor işi...
 
“Dilerim” der Subaşı “Hep cehennemlerde yan;
Rabb’dan korkmazsan bari şu sarığından utan!”
 
Bunu duyan Bektaşi, ezilmiş büzülmüş,
Gönlünden damla damla nice hikmet süzülmüş:
 
“Bağışla beni ağam, işte sarığım aha,

Bilseydim suç, sarmazdım... Vallah sarmam bir daha!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

 

RamaZAM MÂNİLERİ 2022 (20)

 

Nice sırları açtı
Cahiller ondan kaçtı
Işıklar yoldaş olsun
Seyit abi de göçtü
 
Kültürüne dalıyor
Hazineler alıyor
Seyit abi olmadan
Konya eksik kalıyor
 
Özü dolu bir inci
Konya’da o birinci
Seni ne çok özledim
Seyit Küçükbezirci
 
Numarayı ben yutmam
Sizi rahat uyutmam
Konyalı vefasızsın
Sen unut ben unutmam
 
Bir rüyadır bu dünya
Konya’dır bizde künye
Seyit abi bilesin
Çok eksik sensiz Konya
 
Sensizlik sızım sızım
Sana geçerdi nazım
Seyit abi bir bilsen
Senden sonra yalnızım
 
Hasretin bende tüttü
Ütopya burda bitti
Seyit abi seninle
Son Selçuklu da gitti
 
Konyalı geçer midir
Kültürü seçer midir
Seyit abi nur olsun
Orucumuz yirmidir
 
TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (15)

 

              MASRAFA GÖRE
 
Bir ramazan akşamı, bey evinde ziyafet:
Fakir fukara gelir, yemekler güzel gayet.
 
Yemek sonrası hepsi diş kirası alırlar:
Geriye Bektaşi’yle bir tek imam kalırlar.
 
Beyse gayet keyifli, döner garip imama:
“Şimdi bir sorum vardır, doğru cevap ver ama!”
 
“Üç beş kuruş pul için, doğrudan geçer misin,
Tütün sarıp içkiyle keyfedip içer misin?”
 
“Kadınlarla kızlarla aran nasıl bileyim,
Bir günah işledinse gözyaşını sileyim.”
 
“Sümme haşa” der imam ”O işleri yapamam!
Cenab-ı Hakk dururken, başkasına tapamam.”
 
Sevinerek cevaba, ihsan eder bir altın.
Bektaşi’ye dönerek: ”Erenler sen ne yaptın?”
 
Bektaşi boyun büker: ”Kulunuz günahkârım,
Nerde bir mel’anet var, işte orda ben varım.”
 
“Her akşam dem çekerim, tütün sarıp içerim,
Cins-i latif gördüm mü, ben kendimden geçerim...”
 
Ağa, çıkarıp, hemen beş altın ihsan eder
İmam, “Ona çok verdin!” diyerek isyan eder.
 
Bey, dönerek imama, “Senin masrafın yoktur,
İçki, tütün, kadın, kız...Bunun masrafı çoktur!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

RamaZAM MÂNİLERİ 2022 (19)

Ucuz nerde ararım
Budur benim kararım
Sandık bir gün gelince
Hesabını sorarım
 
Yine kaldık açıkta
Acaba iftar kaçta
Türk’e ev yok artık
Yabancılar revaçta
 
Düştük bir haldan hala
Konamadık bir dala
Şu göçmenler ediyor
Ülkemizi istila
 
Şimdi size dokunur
Yalnızlık bana onur
Bir gün gelir benim de
Şiirlerim okunur
 
Sanmayın ki biz tokuz
Yanınızda biz yokuz
Bir pide alamadan
Oruç oldu on dokuz
 
TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (14)

                                 

                                       AZAT ETMİŞ
 
Bektaşi hacdan döner, yanında iki zengin
Birisi el açarak: ”Ne yücedir bizim din!”
 
“Sağ salim döndük yurda; eve bereket dolsun,
Kölelerimden Ferhat ile Yusuf azat olsun!”
 
Öbür zengin durur mu: ”Şükürler olsun Tanrım,
Bütün kölelerime özgürlük bağışladım!”
 
Bektaşi’yse yok yoksul ama kalamaz geri,
“Şükürler olsun” diye göğe açar elleri:
 
“Ne malım var ne mülküm, sağlıkla hacca gittim,
Ben de bizim nikahlı hatunu azat ettim!”
 
NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

 

 

 

RamaZAM MÂNİLERİ 2022 (18)

Halimizi bilmiyor
Yüzümüz hiç gülmüyor
Her şeye zam geliyor
Emekliye gelmiyor
 
Az bir zamla uyuttu
Oysa zamlar somuttu
Tüm siyasi partiler
Emekliyi unuttu
 
İşimiz acı tatmak
Geceleri aç yatmak
Emekliye farz oldu
Hepinizi unutmak
 
Oysa biz de insandık
Sevgi dolu bir candık
Sayenizde ağalar
Kabuslara uyandık
 
Ermenek’tendir ceviz
Kadayıf isterseniz
Hayaller kura kura
Oruç oldu on sekiz
 
TAHİR SAKMAN
 

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (13)

 

          NE BULURSA İÇERMİŞ 

Ramazanda çekerken yakalanır Bektaşi
Suçu da çok büyüktür, cezası kadı işi.

Karga tulumba hemen huzuruna varırlar:
Kadı da çok sinirli, herkese darılırlar.

“Bre mel’un” der kadı “Burada ant içmiştin,
Güya tövbe edipte, içkiden vazgeçmiştin!”

Bektaşi boyun büker: ”Fukarayım ey kadı,
Ne bulursam içerim, bazen ant, bazen rakı!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN
 

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (12)

 

                           HELVA HARCI
 
Bektaşi’de para yok, yine bir gün acıkmış,
Bir şey bulur da yerim diye yola çıkmış.
 
Dolaşırken rasgelir, bir bakkal dükkânına
Dalar içeri hemen, sahibinin yanına.
 
Der: “Usta işler nasıl, kâr mı yoksa zarar mı?
Sende iyi un, şeker, tereyağı da var mı?”
 
Yağlı müşteri sanıp, usta hemen cevaplar:
“Çeşidimiz bol efem, bizde ne istersen var!”
 
Bunu duyan Bektaşi, hayret edip, şöyle der:
“Madem var, helva yapıp yesene be birader!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

RamaZAM MÂNİLERİ 2022 (17)

Elinde sefer tası
Adamların o hası
İftara gelir isem
Var mı toyga çorbası
 
Yine coştu hislerim
Tertemiz benim serim
Davet edecek duysun
Bütümet de isterim
 
Sen o lafı dedin mi
Boş yere kükredin mi
Şu mübarek günlerde
Yıldız kökü yedin mi
 
Bir gün böyle aniden
Doğar gibi yeniden
Yemeden ölme sakın
Kayısılı yahniden
 
Zamlar bağrında ok mu
Kebap yiyorsak çok mu
On yedi oldu oruç
Sofranızda yer yok mu
 
TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (11)

 

                 NERESİYMİŞ?

Bir hoca vazederken camide cemaate
Gönül açık her zaman doğru bir nasihate.
 
“Öyle bir yer vardır ki Müslümanlar söyleyin,
Fakir giren oraya çıkıyor çok çok zengin!”
 
“Ağlayarak girenin diner gözünün seli
Dünya yıkılsa tınmaz, görsen ne çok neşeli.”
 
“Bütün dertlerin orda bilin vardır çaresi:
Şimdi söyleyin bana, böyle bir yer neresi?”
 
Bektaşi cevap verir soru sanki bahane:
“Bildim hocam, bildim.” der “Orası bir meyhane!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (10)

 

         SÜNNETİNİ TUTARMIŞ
 
Fukaradır Bektaşi, lokma bulup yutamaz
Ramazanda güçsüzdür; oruç bile tutamaz.
 
Oruç tutmuyor ama, sahuru hiç kaçırmaz
Ne bulursa onu yer, amma çoktur amma az.
 
Hali gören komşusu, meraklanıp da sorsun:
 “Baba erenler, niye sahura kalkıyorsun?”

Bektaşi biraz mahzun: “Gece nasıl yatayım?
Farzı terk ettik, bari sünnetini tutayım!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

 

RamaZAM MÂNİLERİ 2022 (16)

 

Asaletli bir soysun
Dalına kimler konsun
Konya’nın öz çocuğu
Doktordur Kenan Onsun

Konya kutsal bir belde
Nicedir gurbet elde
Etli ekmek yiyelim
Kenan abi sen bir gel de
 
Hem bilgili hem yazar
Değmesin ona nazar
Kenan abi görüşelim
Her akşam azar azar
 
Doğrudur doğru söyler
Yalanı bilmem neyler
Sonuçta hâkim oğlu
Vallahi sizi paylar
 
Değer ona zahmetler
Vadedilmiş cennetler
Babamın da dostuydu
Ömer Bey’e rahmetler
 
Alnın ak kalbin zengin
Dünyada yoktur dengin
Kültürünü söylersem
Denizden bile engin
 
Hem doktordur hem şair
Yazar hayata dair
Kenan abi can dosttur
Gerisi hep vesair
 
Kelle kebap höşmerim
Ne bulursam ben yerim
Kenan abi çağırsa
Diş kirası isterim
 
Zekidir hem nüktedan
Keyiflidir an be an
Kenan abi çok nettir
Gün gibi ayan beyan
 
İnanın dediğine
Bakmayın yediğine
Bir yanlış yaparsanız
Taşı kor gediğine
 
Çorak toprakta bitmez
Yanlış yollardan gitmez
Öyle söz var ki onda
Sizin sözünüz yetmez
 
Neler etti o zalım
Şuraya bir yazalım
Kenan abi söz versin
Bayram sonu azalım
 
Gerçeği açtık bugün
Kenan abi seçtik bugün
On altıdır orucum
Yarıyı geçtik bugün
 
TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (9)

 

BUYURUN CENAZE NAMAZINA
 
İçkinin tütünün men edildiği devirmiş
Bektaşi dinlememiş, şişeleri devirmiş
 
Sultan Murat’sa tebdil kıyafetle gezermiş
Yakalarsa birini hemen orda ezermiş...
 
Zil zurna sarhoş, eve gidiyorken yıkılmış
Bektaşi’nin yanına Sultan Murat dikilmiş:

 Bre mel’un bu ne hâl, söyle beni bildin mi?
Fermanı dinlemeyip yasağımı deldin mi?”

Hayat dediğin şimdi artık ona bir anmış
Çok korkarak Bektaşi hemen yere uzanmış:

“Elveda Padişahım baharına yazına
Ey ahali buyurun cenaze namazına!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (8)

                

                 VUR ÖYLEYSE
 
Çok acıkmış Bektaşi, parası pulu da yok.
Bedava doymanınsa dostlar, bir yolu da yok.
 
Bir aşçı dükkânının önünden o geçerken
Dalar içeri birden, düşünmez yer içerken.
 
Tıka basa doyunca düşüncelere daldı...
Hesabı da görünce bilsen ne çok ufaldı.

"Birisi yese içse sonra param yok dese
Ne yaparsın ey aşçı, sen böyle bir terese?”
 
Diye sorunca garip, cevabı hemen almış:
 “Hele gelse de görsem bedava aş nasılmış”

“Öyle bir adamı ben kulağından asarım
Döver döver kıçına tekmeyi de basarım!”
 
Bektaşi arkasını döner: ”Cezam böyleyse
Ben de para pul yoktur ey aşçı, vur öyleyse!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN 

 

 

RamaZAM MÂNİLERİ (15)

Mânilerim fevridir
Dostun dosta cevridir
Liyakate gerek yok
Şimdi cahil devridir
 
Bu devir de bitiyor
Dün gözümde tütüyor
İlim irfan değil de
Yandaş olmak yetiyor
 
Haramla doyanların
A’sına koyanların
Sorulmalı hesabı
Milleti soyanların
 
Kaynamasa da aşım
Dik durur benim başım
Yoktur size minnetim
Çünkü ben vatandaşım
 
Hamuru yoğuran yok
Sizlere bağıran yok
On beş oldu orucum
Davete çağıran yok
 
TAHİR SAKMAN

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (7)

 

          ORADA DA YAHEY
 
Bir vaize sormuşlar, nedir bunun vebali?
İçki içen adamın ahiretteki hali.
 
Bir an düşünür vaiz, zihnini bir bir yoklar
Der ki: ”O şişeleri boynuna asacaklar!”
 
“Zebaniler çullanıp onu her gün ezecek
Cehennemde altı ay ibret için gezecek!”
 
Bektaşi dayanamaz: ”Şişe dolu mu, boş mu?
Adam ayık mı, yoksa benim gibi sarhoş mu?”
 
Vaiz şöyle cevaplar: ”Yolum Hakk’ın yoludur
Cezası ağır olsun, o şişeler doludur!”
 
Bektaşi, o sevinçle zıplayarak der: ”Hey hey!
Nur ol hocam, desene orada da hep YAHEY!”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN
 

 

 

MANZUM BEKTAŞİ FIKRALARI (6)

 

İSLAMIN ŞARTI KAÇ?
 
Bir zengin, Bektaşi’ye aklınca sual sormuş:
“İslâm'ın şartı kaçtır?” Bektaşi biraz durmuş:
 
“Bunu herkes biliyor, bilinmeyen ne vardır?
 Birdir İslâm'ın şartı, bunu bilmemek ardır.”
 
“Bre zındık” der zengin:” Nasıl cevap nasıl iş?
Bir de hiç utanmadan olursun güya derviş.”
 
“Beni hiç anlamadan dinlemeden kızarsın,
Kendince karar verip, sebep yokken azarsın.
 
Hac ile zekatı siz, oruçla namazı biz
Kaldırmadık mı söyle şimdi bana densiz!
 
Girmek de kolaylaştı, işte şurada cennet
Kala kala ne kaldı: Kelime-i şahadet!..”

NAZMA ÇEKEN: TAHİR SAKMAN
 

 

RamaZAM MÂNİLERİ (14)

Karaman’ın koyunu
Sonra çıkar oyunu
Umurumda değilsin
Kime versen oyunu
 
Marketlerde süzülün
Fiyatlara üzülün
Ezildiğin yetmemiş
Biraz daha ezilin
 
Hışırtıdan ürküyor
Ona buna sarkıyor
Vatandaşa bakarsan
Konuşmaktan korkuyor
 
Umudu verdik yele
İmdada kimler gele
Belli zamlar yetmemiş
Bunlar size az bile
 
Sesimizi duymuyor
Kulağına koymuyor
Oruç on dört olunca
Ne yedirsek doymuyor
 
TAHİR SAKMAN