YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

20 Ağustos, 2025

BİR KAŞIĞI CİHANA DEĞER


 

BİR KAŞIĞI CİHANA DEĞER
 
Eskiden divleklerimiz vardı…
 
Hatta “gaşşık gavunlarımız…” Çumra’nın o meşhur kavunlarından artık eser kalmadı, ne gelirse hepsi “yabandan” geliyor artık…
 
Şehrin en önemli sosyalleştiği alanlardan biridir aslında pazarlar… Ne alaka demeyin hemen, önce bir dinleyin:
 
Selçuklu gibi bir devlete başkentlik etmiş; bünyesinde şairleri, mutasavvıfları, müzisyenleri ve bilim adamlarını barındıran, onları kollayıp himaye eden ve teknolojiye de öncülük eden öz be öz Türk bir coğrafya… Selçuklu’nun yıkılmasıyla Karamanoğulları öne çıkmış onlar da Konya’yı başkent yaparak Türkmen kültürünü, Oğuz kültürünü devam ettirmişlerdir.
 
Osmanlı’nın Konya toprağını kendisine bağlamasıyla şehir başkentliğini yitirmiş ve halkı da bu üzüntüyle yüzyıllar sürecek bir küskünlükle içe kapanmıştır.
 
Konya küçük bir şehirdir; bağ evlerinin, kerpiç odalarının serin yazgısında, tozlu yolların ufukta kaybolduğu bir bozkır coğrafyasıdır.
 
Pazar yerleri, halkın birbirini daha sık gördüğü yerlerdir. Hatırlayınız; daha düne kadar pazar günleri, önce Zindankale’de sonra Muhacir Pazarı’nda pazar günleri kurulan pazarlarda alışveriş ederdik. Zindankale’de ki pazar yerinde, bahçemizde bulunan ve buz gibi suyu olan kuyudan testiyi doldurur, iki bardağı beş kuruşa satardım… Ne paraydı ama…
 
Bir keresinde bir bardak doldurmuş ama ikinci bardakta su bitince, bir koşu testiyi tekrar doldurduktan sonra hemen gelsem de pazarcıyı bulamamıştım… Pazarcı amca; o içip parasını veremediğin “bir bardak su var ya, helali hoş olsun…”
 
İşte o pazarlarda satılırdı divlek… Babam özenle seçerdi, genelde bir tarafları yarık olurdu hatta ben bay çokbilmiş, bunlar çürük demeye kalksam da… eve gidip de kaşıkla kavunlara dalınca, çürük olmadığını sadece fazla olgun olduğunu anlardım.
 
Şimdi Çumra’da ne kavun var ne divlek… eskisi gibi ekilmiyor… Bizler o lezzeti tatsak da yeni neslin hiç haberi bile yok… Hem olsa ne olacak ki o kaşıklar da yok zaten, metal kaşıklarla mı yiyeceğiz o canım kavunları?
 
Lokum desem lokum değil, bal desem bal değil, öyle bir divlek ki bir kaşığı cihana değer!
 
TAHİR SAKMAN
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.