BİR KAŞIĞI CİHANA DEĞER

BİR
KAŞIĞI CİHANA DEĞER
Eskiden
divleklerimiz vardı…
Hatta
“gaşşık gavunlarımız…” Çumra’nın o meşhur kavunlarından artık eser kalmadı, ne
gelirse hepsi “yabandan” geliyor artık…
Şehrin
en önemli sosyalleştiği alanlardan biridir aslında pazarlar… Ne alaka demeyin
hemen, önce bir dinleyin:
Selçuklu
gibi bir devlete başkentlik etmiş; bünyesinde şairleri, mutasavvıfları,
müzisyenleri ve bilim adamlarını barındıran, onları kollayıp himaye eden ve
teknolojiye de öncülük eden öz be öz Türk bir coğrafya… Selçuklu’nun
yıkılmasıyla Karamanoğulları öne çıkmış onlar da Konya’yı başkent yaparak
Türkmen kültürünü, Oğuz kültürünü devam ettirmişlerdir.
Osmanlı’nın
Konya toprağını kendisine bağlamasıyla şehir başkentliğini yitirmiş ve halkı da
bu üzüntüyle yüzyıllar sürecek bir küskünlükle içe kapanmıştır.
Konya
küçük bir şehirdir; bağ evlerinin, kerpiç odalarının serin yazgısında, tozlu
yolların ufukta kaybolduğu bir bozkır coğrafyasıdır.
Pazar
yerleri, halkın birbirini daha sık gördüğü yerlerdir. Hatırlayınız; daha düne
kadar pazar günleri, önce Zindankale’de sonra Muhacir Pazarı’nda pazar günleri
kurulan pazarlarda alışveriş ederdik. Zindankale’de ki pazar yerinde,
bahçemizde bulunan ve buz gibi suyu olan kuyudan testiyi doldurur, iki bardağı
beş kuruşa satardım… Ne paraydı ama…
Bir
keresinde bir bardak doldurmuş ama ikinci bardakta su bitince, bir koşu testiyi
tekrar doldurduktan sonra hemen gelsem de pazarcıyı bulamamıştım… Pazarcı amca;
o içip parasını veremediğin “bir bardak su var ya, helali hoş olsun…”
İşte
o pazarlarda satılırdı divlek… Babam özenle seçerdi, genelde bir tarafları yarık
olurdu hatta ben bay çokbilmiş, bunlar çürük demeye kalksam da… eve gidip de
kaşıkla kavunlara dalınca, çürük olmadığını sadece fazla olgun olduğunu
anlardım.
Şimdi
Çumra’da ne kavun var ne divlek… eskisi gibi ekilmiyor… Bizler o lezzeti tatsak
da yeni neslin hiç haberi bile yok… Hem olsa ne olacak ki o kaşıklar da yok
zaten, metal kaşıklarla mı yiyeceğiz o canım kavunları?
Lokum
desem lokum değil, bal desem bal değil, öyle bir divlek ki bir kaşığı cihana
değer!
TAHİR
SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.