30 Kasım, 2023
KİTAPSIZ EVLERDE YAŞAYAMAM
KİTAPSIZ EVLERDE
YAŞAYAMAM
Ölüm, bu olsa gerek...
29 Kasım, 2023
GARİP GÜNEŞLER
GARİP GÜNEŞLER
yeni bir güneş doğar şehre
yeni güne yeni umutlara
ışık düşer belki
gariplerin üstüne
/bana gelin bir gece
güneşli bahçeler ısmarlarım/
TAHİR SAKMAN
26 Kasım, 2023
HİÇBİR YAĞMUR
/hiçbir yağmur ıslatmaz beni
yüreğimdeki yaşlar kadar/
-meğer seni ne çok sevmişim-
TAHİR SAKMAN
(‘yanlış bir zamandı sevda’ isimli şiirden)
20 Kasım, 2023
KARSANBALIK HAYATLAR
KARSANBALIK HAYATLAR
En son evi
değiştirdiğimizden bu yana 38 yıl geçmiş…
O zaman da çok sevinmemiştim
hatta önceleri pişman bile olmuştum ama zamanla alışmıştım; yeni çevre, yeni
insanlar… Aslında yeni de değildi; çocukluğumun bir bölümünün geçtiği Zindankale’ye
geri dönmüştük. Ne bağ kalmıştı
Zindankale’de ne bağban; çocukluğumun büyülü hatıralarını aramış sonra
vazgeçmiş günlük telaşelere dalmıştım. Belki de o yüzden farkında olamamışım 38
yılın…
Dün gibiydi…
Çocukluğumun Dede
Bahçesi’nin, Zindankale’nin ismi bile kalmadı şimdilerde. Bahçelerimizdeki
Yonis eriğinin, kayısıların hele hele kavakların rüzgâra kanıp söylediği
şarkılar eski bir masalın hayaline döndü…
Dede Bahçesi önce
Fuar oldu sonra Kültür Park…şimdilerde Sultan Ahmet Meydanı gibi, her milletten
insan burada… Şehrin gürültüsü bile yabancılaştı… şehir; kendine yabancılaşırken
kozmopolit bir yaşantının ayak izlerini daha yakından hisseder oldu…
Vakit tamamdı… Abbas olmayınca
“Haydi Tahir” deyip düştük yollara; yeni bir ev yeni heyecanlar mı getirir
yoksa… “Tahir, bilemeyeceğin soruları kendine sorma” diyor içimdeki Tahir… Deli
Tahir’se; Seyit abiyle çoktan göçtü…
Babaannem, babam,
halam, annem… atılmaya kıyılamamış anılarıyla saklanmış eşyalar… kitaplar… karsanbalıklar…
Şimdi gençler
karsanbalığı da bilmezler… Gönlüm olursa bir gün karsanbalığın ne olduğunu
hatta bizim evdeki… hayatımızdaki… hatta ve hatta sizin hayatınızdaki
karsanbalıkları da yazarım, vallaha!
Ne zormuş meğer… hazırlanmak,
taşınmak…
Yeni yeni yerleşmeye
çalışıyorum… Bugün bilgisayarı kurdum ve ilk yazım…
Zindankale’ye veda
etsem de çok uzağa gidemedim; Şefikcan’dayım…
Öncesinde de sonrasında
da hep candayım… canlarla hep candayım…
Bekleriz efendim,
çaylar şirketten…
TAHİR SAKMAN
15 Kasım, 2023
ETLİ EKMEK
Etli ekmek hamuru 11 TL olmuş... Bir etli ekmeğin fiyatı ise 140 TL olmuş...
Eh artık Gonyalılar, az yiyin gari...
Bu şiiri, etli ekmek yiyebildiğimiz mutlu günlerimizde söylemiştim...
ETLİ EKMEK
Canım çekti yine bugün
Aklım aldın etli ekmek
Fırınlarda sıra mı var
Nerde kaldın etli ekmek
Kaburgadan etin kardım
Domatesle biber sardım
Azıcık da soğan yardım
Sanki baldın etli ekmek
Zırh altında sildim seni
Okşayarak dildim seni
Benden önce bildim seni
Aşka geldin etli ekmek
Mayalanıp dinlendin mi
Şu Konya’da ünlendin mi
Koltuklarda inledin mi
Yerken güldün etli ekmek
İlla bir buçuk olmalı
Yanına ayran dolmalı
Nazikçe elle bölmeli
Hep hayaldin etli ekmek
Küreklere verdim seni
Ateşlere sardım seni
Gazeteye serdim seni
Düne daldın etli ekmek
Yalan oldu her şey yalan
Bir rüyadır şimdi olan
İhtişamlı dünden kalan
Bir masaldın etli ekmek
Sanmayınız cefalıyım
Yiyenlere vefalıyım
Etli ekmek kafalıyım
Şimdi bildin etli ekmek
TAHİR SAKMAN
10 Kasım, 2023
MİNNETTARIZ ATA’M
MİNNETTARIZ ATA’M
Neler oluyor Konya’da
neler…
Önce Cumhuriyet Bayramı’ndaki
derin coşku sonra 10 Kasım’da Atatürk’ü anmak için Anıt Alanı’nı dolduran
şehrime ben sevinmeyeyim de kimler sevinsin?
Uzun yıllardır
görmemiştim böylesine kalabalık bir 10 Kasım’ı… Yüreklerimizdeki hazan
gözlerimize inmemek için direnirken, Yüce Atatürk’e minnet duygularımızı bir kez
daha yineledik…
Alandaki hüzün öylesine
yoğundu ki bir hemşehrimiz dayanamadı patladı: “Ata’m, sana dil uzatanın dilini…”
Anıt Alanı’na çıkan
bütün yollar trafiğe kapatılmış, şehir sessizliğe bürünmüştü. Garip bir hüzün vardı, için için kaynayan… Ata’sız geçen bunca yıla rağmen ilkeleriyle yaşayan bir halkın
sanki özür diler gibi, sanki gizli bir sadakat yemini edermiş gibi, üzgün ama
kararlı bir halkın vakarlı bir duruşuydu; Ata’sının manevi huzurunda…
Dünyada hiçbir lider
ölümünden 85 yıl sonra halkı tarafından böylesine hüzünle anılmamıştır…
İstiklal Marşı’mız
okunurken gözlerdeki yaşlar serbest kalmıştı…
Ata’m sana bir kez
daha sonsuz sayıda minnettarız. İlkelerini yaşatmak boynumuzun borcudur…
TAHİR SAKMAN
VARLIĞIMIZ VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN
VARLIĞIMIZ VARLIĞINA
ARMAĞAN OLSUN
Biliyoruz Ata’m; sen
olmasaydın biz olmazdık…
Olurduk belki: Ege’de
Yunan bayrağı, Akdeniz’de, İç Anadolu’da İtalyan, Güneydoğu’da Fransız,
Karadeniz’de Pontus, Doğu Anadolu’da Ermeni, Rus, İstanbul'da, Marmara'da İngiliz bayrağı altında…
Konya’dan İzmir’e
gitmek için İtalyan’dan ve Yunan’dan vize almamız gerekecekti… Camilerinde böyle
gürül gürül ezan okunamayacaktı, devletin olmadığı için cuma namazı da kılamayacaktınız…
Ankara, Kastamonu
çevresine sıkışmış, uydu bir halifenin, padişahın kulları olarak yaşayacaktık. Kadınlar,
günümüzdeki gibi asla hayatın her safhasında erkeklerle eşit haklara sahip
olamayacaklar, dünyadan bihaber; koca baskısı, çevre baskısı altında cinsel bir
biblo gibi görülecek, çocuk doğurmaktan başka… dilim varmıyor bunları söylemeye…
Sen olmasaydın biz
olmazdık Ata’m…
Devlete, şanlı ırkımızın
adını veremezdik; ümmet yutturmacası altında Arap emperyalizminin boyunduruğu
altında… saçma sapan şeyhlerin peşinde; kimliğimizi, şahsiyetimizi, dilimizi çoktan
yitirmiş olurduk…
Meclisimiz asla
olmazdı, al bayrağımız göklerde özgürce dalgalanamazdı…
Daha ne olsun Ata’m…
ne teknolojimiz ne ekonomimiz ne de dünyaya kafa tutan özgürlük tutkumuz
olurdu.
Manevi huzurunda
saygıyla seni anmak, her Türk’ün sana olan borcun bir minnet ifadesidir. Dünya
senin gibi bir dâhiyi, senin gibi savaş karşıtı bir askeri, senin gibi ömrünü
milletine adayan, öngörüsü yüksek bir insanı asla görmedi ve göremeyecek de…
Varlığımız, varlığına
armağan olsun…
TAHİR SAKMAN
08 Kasım, 2023
CHP’NİN YOLU
CHP’NİN YOLU
CHP’nin yolu Atatürk’ün
yoludur…daha doğrusu CHP’nin yolu, yeniden Atatürk’ün yolu olmalıdır.
“Kuvayı Milliye”
ruhunu kaybetmeden, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmalıdır; CHP için başka bir
yol yoktur. Zaman; Atatürk devrimlerinin yaşaması ve devamı için tüm
kadrolarını seferber edip etkili muhalefet etme zamanıdır.
Cumhuriyetimizin
yüzüncü yılında Atatürk’ü ve devrimlerini halka özellikle gençlere anlatmak
için yurt çapında seri konferanslar düzenlemeli, devrimlerin nedenlerini açık
bir şekilde yeniden anlatmalıdır.
Atatürk’süz yılların
bize getirdiği sapmalar, dönemin şartlarını anlatmaya engel olmamalı bilakis
daha çok çalışılmalıdır. Atatürk’ün kulaktan dolma bilgilerle ve yalanlarla
yanlış anlaşılmasının önüne geçmelidir.
Gençlerimiz ne yazık
ki Kuvayı Milliye ruhunu, Atatürk’ü ve devrimlerini yeterince bilmemektedir.
Bazı mihrakların da etkisinde kalarak olumsuz düşüncelere sahip olmaktadırlar.
Bunu önlemenin yolu önce Atatürk’ü ve o dönemin şartlarını anlatmaktan
geçmektedir.
İngiliz zıhlısıyla
ülkeden kaçanların… Sakarya Meydan Muharebesi... Türk’ün ölüm kalım savaşı
sürerken, gerdeğe girenleri millete iyi anlatmalıyız. Saltanatı süresince
mevcut topraklarımızın iki mislinden fazlasını kaybedenleri, "duyunu umumiye" belasını başımıza musallat edenleri millete iyi anlatmalıyız… Bunları iyi
anlatmalıyız ki Atatürk’ün ve devrimlerinin kıymeti bilinsin.
CHP; bir partinin
ötesinde olduğunu, devlet kuran bir parti olduğunu yeniden hatırlamalı ona göre
muhalefet yapmalıdır. Bünyesinde Atatürk’ü ve devrimlerini özümsememiş kişilere
yer vermemelidir.
Korkak, sessiz
politikalar; yerini ne dediğini ne istediğini bilen, halka tercüman olan
politikalara bırakmalıdır.
CHP, Atatürk’ü anlamayı
ve anlatmayı başarabilirse ki başarmak zorundadır; sadece CHP değil tüm
insanımız Atatürk’ü iyi anlarsa mevcut şartları da doğru analiz etmeyi
başaracaktır.
CHP, Atatürk’ü
anlattığı oranda ve devlet kuran felsefesine döndüğünde; ülkemizin yeniden
şahlanışına hep birlikte şahit olmamamız için bir sebep yoktur…
TAHİR SAKMAN
07 Kasım, 2023
SARHOŞ DEFTERİ
SARHOŞ DEFTERİ
Eskiler
"bilmiyorsan bu ..., git mektebinde oku" derlerdi...
Konya'da Oksfort
vardı da okumadık mı abi? Tek bildiğimiz yıldız yangını gecelerde sabah
aramaktı... en iyi bildiğimiz iş buydu; ayazın kuytularına sokulup naylon
gömleğimizin dört düğmesini açıp bağrımızı kara vermekti...
Aradığımız sabah
değilmiş meğer ...
Ağlarken sular fark
ettiğimiz:
Bütün geceler gün
batımına çıkarmış oysa...
Dede Bahçesi
şahidimiz; o benden sarhoş... dünya dersen vallahi de dönüyor, billahi de...
Gazze'de çocuklar...
susun dünyalılar susun... uyandırmayın rahat ölsünler...
TAHİR SAKMAN
06 Kasım, 2023
HANÇER
HANÇER
Biz seni Gandi Kemal
olarak hatırlayacağız…
Adalet yürüyüşünde…
sevgiyle muhalefet yapmaya çalıştığınla ve cebinden ödediğin yığınla
tazminatlarla…
Bazen maksadını aşsa
da hep iyi niyetliydin ama iyi niyetin siyasette yetmediğini birlikte gördük.
Bunca seçim
kaybetmene rağmen… hele son seçimlerde ben bile adaylığımı koysam… yani diyorum
ki kitlelerin enflasyonla boğuştuğu, emeklilerin özellikle ezildiği, suyunun
çıktığı bir dönemde seçim kazamamanın hesabı elbette sizden sorulacaktı…
Seçimlerin ertesi
günü bekledim çıkıp “sorumlu benim” deyip istifa etmeni… kurultayda aday
olmamanı, çekilmeni…
Her neyse sana
teşekkür etmeli miyiz bilmiyorum; bizi bunca yıldır aynı insanlara mecbur
ettiğin için…
Ama Gandi Kemal
olarak ayrı bir yerin hep olacak, bir de her eyleminin iktidarı güçlendirdiğini
hiç unutmayacağız…
Bir şey daha var;
Kemalist oyların sağ partilere vekil olarak dönmesini… hele katışıksız,
sorgusuz sualsiz Atatürkçü vekilimiz Hüsnü Bozkurt’un yerine malum şahsı vekil
seçtirmeni…
Hançerlenen aslında
bizdik… Hançeri yedikçe bağrımızı biraz daha açtık…
TAHİR SAKMAN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)