Blog sayfamda ve sosyal medyada “Selçuklu
Ağlar Ben Ağlarım” başlıklı bir paylaşımda bulunmuş ve Hoca Hasan Camii minaresinin
şerefeden sonraki kısmının aslına uygun olup olmadığını sormuştum; 17.11.2022 tarihinde…
Yazıların linkleri:
https://www.facebook.com/tahirsakman/posts/pfbid022B63Uk9xBRxXQCEC4zpdw13FNmqM4epVZ2tntcjtgRrPq5Ki2vBtVmAJmMZpLdrpl
https://tahirsakman.blogspot.com/2022/11/selcuklu-aglar-ben-aglarim.html
Bu konuda ne basında ne de sosyal
medyada iki satır bir şey göremeyince iş yine bizim Don Kişotluğumuza kaldı
galiba…
İbrahim Hakkı Konyalı’nın, Konya
Tarihi isimli ölümsüz eserinde şerefeden sonrası için şöyle bir bilgi var: “Minarenin
şerefeden üst kısmı dilimli ve oluklu bir hâlde yapılmış…”
Her ne kadar kitapta yer alan
fotoğraftan çok bir şey anlaşılmasa da yazıdan şerefenin üst tarafının dilimli
ve oluklu olduğu gayet net bir şekilde anlaşılıyor. Buraya kadar tamam ama ya
minarenin üstüne konulan kubbe?
Yenileme esnasında etrafını çevreleyen
brandadaki fotoğrafta da böyle bir kubbe yok!
Daha önceki Selçuklu camilerinde hiç
görmediğimizi bir tarz olmalı? Daha önceki külah gitmiş yerine Anadolu’da
örneği hiç görülmeyen bir kubbe yapılmış? Hint tarzı desem değil… Tasa mı
benziyor yoksa miğfere mi?
Bendeniz şahsen bir vatandaş olarak
bekliyorum; sanat tarihçilerinden, Mimarlar Odası’ndan, Eski Eserleri Koruma
Kurulu’ndan, yenilemeyi yaptıran Vakıflar Müdürlüğü’nden, bu minaredeki kubbenin
sırrını?
Yanılmayı çok istiyorum…
TAHİR SAKMAN
![]() |
Hoca Hasan Camii'nin en eski fotoraflarından birisi. Kaynak, Konya Fotoğrafları: https://www.facebook.com/photo?fbid=3495812137157756&set=pcb.3495813983824238 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.