YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

18 Ocak, 2023

MAHMUT SURAL ve 50 YIL ÖNCEDEN BU YANA HER YÖNÜYLE KONYA (1925-1975)


 

Bu tür kitapları çok önemsiyorum; özellikle aile fertlerinin hatıralara sahip çıkarak birinci elden anlatması, kişisel tarihlerin yanında şehir hafızasına yaptığı katkıları da düşünürseniz önemi ortaya çıkar.
 
Hayırlı evlat aslında budur ki ailesinin kültür mirasını gelecek kuşaklara taşır…
 
Merhum babam Mazhar Sakman’ın vefatından sonra bendeniz de geceli gündüzlü uzun uğraşlardan sonra “Konyalı Mazhar Sakman’dan Türküler” isimli eserim yayımlanınca bunun değerini ve emeklerimin boşa gitmediğini anlamıştım.
 
Sayın Feyyaz Caner (1954), hemşehrimiz, emekli hâkim… Merhum Mahmut Sural’ın (1914-1987) torunu…
 
Uzun yıllar önce “Dünden Bugüne Konya Oturakları” isimli kitabımın üzerinde çalışırken, merhum İhsan Hınçer ağabeyimizin “Türk Folklor Araştırmaları” dergisinde yazılarını okumuş ve kitabıma alıntılar yapmıştım, ama kendisiyle tanışma fırsatı bulamamıştım.
 


Merhum Sural tarafından Yeni Konya gazetesinde 21 Temmuz 1975-13 Nisan 1976 tarihleri arasında 181 makalede tefrika edilen; “50 Yıl Önceden Bu Yana Her Yönüyle Konya” isimli çalışması, bazı yayımlanmamış makalelerinin de eklenmesiyle, torunu Feyyaz Caner tarafından Konya’nın kültür hayatına nadide bir armağan olarak yayımlanmış.
 
Kitapta, 1925-1975 tarihleri arasındaki Konya’nın bir portresi çizilirken, halkın yaşantısından da önemli veriler aktarılıyor. Şehrin spor tarihinden tutunuz; eğlence kültürüne, günlük yaşantıdan mekânlara, insanlara yer verilen kitap, kütüphanelerin baş köşesinden inmeyecek önemli bir kaynak eser.
 
Konya ağzıyla aktarılan bazı konuşmalar da içinizi ısıtacak ve dünün Konya mahallelerinde, tozlu sokaklarda tozlara belendiğiniz, bağlarda, bahçelerde erik yolduğunuz günlere sizi tekrar götürecek.
 
Merhum babamın sıkça okuduğu Âşık Mehmet Yakıcı’nın (Göçülü Mehmet Ağa) Serbest Fırka’nın kuruluşunda söylediği:
 
Şikayetnamemi yazdım huzura
Bizim halimizi bilsin Fethi Bey
Dokunmasın bir şey kalbe fütura
Bizim halimizi bilsin Fethi Bey
 
Diye başlayan şiiri ile birçok menkıbesini dinlediğim Saçlı Hoca’nın fotoğrafını görmekten de ayrıca mutlu oldum. (Önümüzdeki süreçte bu insanlarla ilgili ayrı bir makale hazırlamayı düşünüyorum.)
 


Tefrikanın sonunda, Sadettin Kaynak’ın sahne teklifini; şehirde o dönemde şarkı söylemenin, “Konya’da kötü karşılanacak bir şeydi” diyerek kabul etmediğinden söz eder. Bu sayede merhumun sesinin de güzel olduğunu anlıyoruz.


Merhum, tefrika isminin çok iddialı olmasına karşın bazı eksiklikleri olduğundan da bahseder: Hamleci aydınlar bölümünün olmadığını ama ilerleyen zamanlarda sağlığı elverirse yazacağı vaadinde de bulunur.
 
Avukat M. Ali Uz’un takdim yazısıyla başlayan eser; büyük boy kuşe kâğıt, olabildiğince fotoğraflı ve 385 sayfa… Şehrin hafızasına tanıklık etmiş bir insanın, bir kültür adamının günümüze söylediği bir söz gibi hafızalarımızdaki yerini alırken, hayırlı torun Feyyaz Caner’e de teşekkür etmek bize kalıyor. Merhum Mahmut Sural'ı da rahmetle anıyorum.
 
Kültür insanlarının hatırlanması sadece aile fertleriyle sınırlı kalmamalı diye düşünüyorum; çünkü her ailenin böyle bir kitap hazırlama olanağı maalesef yok. Bu insanlarımızın emekleri, geçmişte yaptıkları araştırmaların çoğu gazete arşivlerini süslerken oralarda kalmamasını, kitaplaştırılmasını diliyorum ama… korkarım pek çoğu dünden kalan tatlı bir anı gibi git gide unutulacak…
 
Belki de bu nedenle “Konya ve Ötesi (2 cilt)” ile “Öteki Şehrin Hikâyesi” ismini verdiğim çalışmalarımı yakında dijital olarak kültür dünyasına sunacağım. Ayrıca “Size Rağmen Yaşadım” isimli çalışmamı da bu yıl bitirmeyi planlıyorum.
 
Söz uçar yazı kalır… Bu tür kitaplar ve kütüphaneler öz benliğimizi muhafaza ettiğimiz eserlerle doldukça geleceğe olan inancımız daha da pekişiyor…
 
TAHİR SAKMAN






  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.