YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

20 Aralık, 2024

KONYA SOKAKLARI RENGÂRENK

 


KONYA SOKAKLARI RENGÂRENK
 
Mevlâna anma törenleri nedeniyle geçtiğimiz hafta şehrimiz eskisi kadar olmasa da yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı.
 
Farklı coğrafyalardan ve özellikle İran’dan gelen Mevlâna âşıkları, rengârenk giysileri ve davranışlarıyla aslında bize hiç de yabancı olmayan ama nedense sürekli eleştirdiğimiz davranışlarıyla renk kattılar.
 
Mistik dünyalarını şehrimizin sokaklarında sergileyen bu insanlara olan yaklaşımımız çoğu kez eleştirel oldu. Oysa Hz. Pir’in yaşadığı dönemde Anadolu’daki dervişlere bakarsak çok da farklı olmadıklarını hatta Hz. Pir’in cezbeye geldiği anda zamana ve mekâna aldırmaksızın sema yaptığını anlatır Mevlevî kaynakları…
 
Durum böyleyken bu insanların davranışlarını hafife almayı doğru bulmuyorum.
 
Mistik düşüncelere kendini adayan bu insanların, Hz. Pir’in asırlar öncesinden çağrısına yanıt olarak şehrimize gelmelerinden daha onur verici ne olabilir ki?
 
Uzun yıllarını mistik bir dünyanın içinde geçirmiş biri olarak gerek Uzak Doğu ve gerekse İslam tarikatlarının / yollarının aslında özünde çok da farklı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Tasavvuf insanın özüne hitap eder ve eşyanın hakikatine, varlığın birliğine ulaştırmaktır amacı. Amaç da değildir aslında; çünkü, amaç da insanı yoldan alıkoyar…


Amerikalı, Reiju Masterim Don Becket ile birlikte...


 
Reiju eğitimi ve masterliğimi aldığım Amerikalı masterim / üstadım vardı; Don Becket… Konya’yı derken aslında Mevlâna’yı merak ettiğini söyleyince şehrimize davet etmiştim. Tesadüfe bakın ki o gün Amerikalı Mevlevî şeyhi Kabir Helminski’de şehrimizdeydi. Onları sevgili dostum Mevlevî ve rehber Üzeyir Özyurt’un Mevlâna Alanı’ndaki evinde tanıştırdım. Sonra yatsı namazı için kalkıldı… Masterim de bize katılmak istediğini işaret edince bana bakarak birlikte abdest aldık ve sonra namaza durduk…


Soldan sağa; Reiju Master Don Becket, Mevlevî Dedesi Nadir Karnıbüyük, Tahir Sakman, Mevlevî Şeyhi Amerikalı Kabir Helminski ve muhterem eşi... 


 
Dinler / inançlar bir aracıdır; nihai sonuç değildir.
 
İnsanlar neye inanırsa inansın veya isterse inanmasın bizim sorunumuz olmamalıdır. Asıl sorun inandığı düşünceleri size zorla empoze etmeye kalkmasıdır.
 
İçlerinde geçirdiğim uzun yıllar, Uzak Doğu disiplinleri dahil öğrendiğim tek şey hoşgörü ve sevgidir… Bu da Hz. Pir’in düşünce dünyasının temel taşıdır.
 
Sokaklarımızda rengârenk giysi ve davranışlarıyla şehrimize canlılık getiren bu insanların aslında bize hatırlattığı en önemli şey sevgiden başka bir şey değildir…
 
Ki bu da Hz. Pir’in bize, tüm insanlığa emanetinden başka bir şey değildir…
 
TAHİR SAKMAN
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.