YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

30 Eylül, 2024

GAZETE KUPÜRLERİ


 

GAZETE KUPÜRLERİ
 
Elimde bir gazete kupürü var… Sizlerde de böyle bir merak var mı bilmiyorum ama bizden öncekiler ve bizim kuşağın enteresan bir hobisi vardı; beğendiği yazıları kesip saklamak… özellikle kültürel yazıları kaynak olması açısından kesip saklardık…
 
Bendeniz ne yazık ki bu önemli arşivin büyük bir bölümünü evden eve taşınma ve yer sorunu yüzünden kaybettim… Ağlasam mı, neye yarar ki? Elbette bunlar gazete ve dergi arşivlerinde yeniden okunmayı bekliyor ama… kaçımız okuyabilir veya okumak için zaman bulabilir ki?
 
Bu sararmış, solmuş ama canlılığından hiçbir şey yitirmeyen gazete kupürlerinden bir tanesi elimde… Titreyen ellerimle okuyorum, merhum Edip Yılmaz Anadolu’da Hamle gazetesindeki Pencere isimli köşesinde 28.7.1967 tarihinde yazmış… 57 yıl önce…
 
Merhum Edip Yılmaz, babamla öğretmen okulunda başlayan otuz yılı aşkın arkadaşlığından söz ederek başlıyor yazıya ve -daha önce söz ettiğim bir yazıda Sakman’ın Konya Belediye Bandosunun kuruluş aşamalarında verdiği dilekçeden söz etmiştim- bando şefliğine Sakman’ın getirilmedinden bahisle üzüldüğünü anlatıyor.
 
Yazıda söz ettiği folklorcu ise tahminime göre hemşehrimiz İhsan Hınçer olmalıdır. Yazıda Sakman’ın okullarını da karıştırmış olmalı merhum Yılmaz; çünkü, Sakman İzmir Muallim Mektebi’nden değil Konya Muallim Mektebi’nden İzmir’e nakledilmiştir.
 
Sayın Yılmaz’ın yanıldığı noktalardan birisi de Sakman’ın görev yaptığı yerlerden Ladik Akpınar Köy Enstitüsü’dür. Edip Yılmaz’ın aklında öğretmen okulu olarak kalmış olmalıdır. Yazıda bahsettiği müfettiş ise bir dönem TRT’in en önemli spikerlerinden hemşehrimiz Tarık Gürcan’ın babası Cavit Gürcan’dır. Cavit Bey o dönemlerde Konya’da ilköğretim müfettişidir ve Sakman’ın Ladik Akpınar Köy Enstitüsü’nde görev yapması için teşvik etmiştir.
 
Hepsini rahmetle anıyorum…
 
Merhum Yılmaz’ın "Bir folklor üstadı" başlıklı yazısı şöyle:
 
 
"Şehrin bir ana caddesinde, çok mütevazı bir saatçi dükkânı vardır. Bu dükkânda, bütün Konyalının tanıdığı ve sevdiği bir folklor üstadı çalışır: Mazhar Sakman.
 
Otuz senelik bir geçmişe dayanan arkadaşlığımız, öğretmen okulundan başlar; hep Sakman’la. Bir gün arkadaşlık anılarımızı tazelemek için dükkânına uğradığım zaman, içerde oturan bir[iyle] tanış[t]ırdı, Mazhar beni. Bu şahıs İstanbul Türk Folklor Araştırması dergisindendir ve sırf Mazhar’la folklor yönünden görüşmek için Konya’ya gelmiştir.
 
Halk türküleri, toplum gelenekleri gibi varlıkların çeşitli yönlerinden eser veren ve toplayan Mazhar Sakman, Konya’nın asil ailesine mensuptur. On bir yaşında iken hıfza başlamış ve hıfzı ikmal etmiştir. İlk ve ortaokulu bitirince öğretmen okuluna devama başlamıştır. Musikiye olan aşırı istidat ve arzusundan zamanın okul yöneticileriyle geçinememiş ve İzmir Öğretmen Okulu’ndan kendi dileği ile başka bir okula nakli yapılmıştır. Okulun son sınıfında bulunduğu sıralarda saz ve söz âlemlerine kendini kaptırmış ve bu yüzden okulu terk etmek zorunda kalmıştır.
 
Konya’ya gelen Sakman. Ekekon ve Sürat matbaalarının makinistliği yapmış ve sonra askere alınmıştır. Askerlik görevi sırasında, bando birliğine seçilmiş ve buradaki başarısından dolayı Bando başçavuşu olarak 10 yıl bu görevde kalmıştır. Ve 944 yılında kendi dileği üzerine, görevinden ayrılmıştır.
 
Konya’da bulunduğu sıralarda, bir müfettişin devamlı ısrarlarına dayanamayarak Lâdik Öğretmen Okuluna divan sazı öğretmeni olarak tayin edilmiştir. Burada kaldığı beş yıl içinde başarılı bir musiki çalışmasını göstermiş ve 40 kişilik armoni mızıkasını kurmaya muvaffak olmuştur. Bu süre içinde, zamanın Milli Eğitim Bakan Haşan Ali Yücel’ in yazılı takdirine hak kazanmıştır.
 
Batı müziğinin de bütün şubelerini iyi bilen, makamı ile icra eden Mazhar, zamanımızın divan sazı üstadı olduğu kadar da tambur üstadıdır. Geceleri çalıştığı pavyonda tamburu ile halkı coşturan bu biricik üstat halk musikisinin bütün şubelerine vakıf bulunmaktadır.
 
Öte yandan folklordaki divan koşma ve semaileri hakkiyle icra eden ve söyleyen bu halk türküleri üstadının belediye bando şefliğine getirilmemesi folklor seven Konyalılar arasında ayrıca bir üzüntü kaynağı olduğuna ifade etmek isterim.
 
Konya folklor âleminin yalnız ayakta kalan bu üstadına uzun yıllar ömürlü olmasını Tanrı’dan ancak niyaz etmekten başka bir dileğimizin olmadığını söylemek istiyoruz, aziz okuyucular!"
 
 
TAHİR SAKMAN       
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.