DAMARLARI KOPARMAK
Sahi dün müydü
yaşadıklarımız? O dün çok uzaklara mı gitti, bir daha gelmeyecek mi?
Sanattan kopuk yaşayanlar
var içimizde ve bunlar ne yazık ki gün geçtikçe toplumdaki etkinliklerini
artırmanın yollarını arıyorlar…
Tiyatro yok, sinema yok,
türkü yok, şarkı yok… Kitap dersen okumuyorlar, okudukları çok sınırlı… Dünyaya
tek bir pencereden bakıyorlar, hayatı sanki dondurmuşlar hepsine aynı reçete
sunuyorlar.
Yaşam biçiminize de
karışıyorlar…
Dünün Konya’sı…
Dede Bahçesi’nde orkestra
çalıyor ve aileler müzik dinliyor, dans ediyor… Yaklaşık altmış yıl öncesinden
söz ediyorum…
Çocukluğumun sisleri
arasından çıkıveriyor; şimdi Karayolları lojmanı olan alanda Karayolları’nın
bahçesi vardı, yaz akşamlarımızı şenlendirirdi. Kafkas kıyafetleri giymiş… Ne
korkardım; başında kara kalpak, uzun etekleri olan bir giysi, göğsünde parlayan
ve neredeyse bedeninin her tarafına asılmış bıçakları olan bir adam. Yardımcısı
kadını düz bir tahtanın önüne dikerek bıçaklar atardı. İzleyicilerin hepsi
nefesini tutmuş izlerdi. Neşe Karaböcek yengemiz… Bestekâr Timur Alpsakarya
abimizin abisinin eşiydi ve orada sahne aldığını da hatırlıyorum hayal meyal…
Gar Aile Bahçesi’ni
hepiniz bilirsiniz zaten… Yaz akşamları Konyalı şıkır şıkır giyinir ve bu
mekânları şenlendirirdi.
Merhum Rafet Ekentok (Fotoğraf: T. Sakman Koleksiyonu) |
12 Temmuz 1999 tarihli Yeni Gazete'de şenlikle ilgili haberin kupürü... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.