YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

23 Ağustos, 2024

KUVAYI MİLLÎYE ŞEHRİ ANKARA


 

KUVAYI MİLLÎYE ŞEHRİ ANKARA
 
Geçtiğimiz haftayı Ankara'da geçirdim.
 
Ankara'nın benim gözümde; Millî Mücadele'nin merkezi, bağımsızlığımızın sembolü ilk Meclisimizin burada açılması ve başkentimiz olması nedeniyle yeri büyüktür.
 
Ve tabii ki en büyük Türk'ün, Türk'ün en büyük Ata'sının bedenini kucaklayan topraklar da bu şehirdedir...




 
Konya istikametinden Ankara'ya girerken önce Dikmen sırtlarını görürsünüz...
 
Gözlerimi kaparım; Yüce Önderi karşılayan Ankara halkını, yiğit seğmenleri görürüm. Ata'mın at üstünde yorgun ama umutlu halini, bir milletin uyanışını görürüm... Öyle bir uyanış ki tüm sömürgelere ilham ve cesaret verecektir.




 
Bazı gafiller var... Güya Millî Mücadele hiç olmamış... Üç beş Yunan çetesiymiş(!) Anadolu'ya çıkan... Ya Fransızlar, İtalyanlar, İngilizler? İstanbul'daki İngiliz cephanelerini boşaltıp Anadolu'ya kaçıran vatan evlatları bunu spor olsun diye mi yaptılar? Gaziantep neden gazi oldu? Maraş neden Kahramanmaraş oldu? Ya Urfa neden Şanlıurfa oldu?
 
Youtube'de bir video var, aksanlı bir Türkçeyle sallıyor... Doğrusu bunca yıldır yazarım, kitaplarımın sayısı 20’yi geçti ama böyle bir hayal gücüm yok, atmasyon bedava...




 
Atatürk'e, İngilizler sen git devlet kur(!) demişler... Düşünme özürlüler... İngilizler boğazları ele geçirmişken, Çanakkale’de gemilerini batıran komutana “sen git devlet kur” demişler... Hadi ya...
 
Gazi Ata'm 57 yıllık ömrünün büyük bölümünü savaş meydanlarında geçirmiş ve Türk'ün adını yüceltmek için devletimizin adını bile Türkiye olarak tescil etmiş.
 
Rahatı kaçanlar var tabii... Yalan, yanlı söylentilerle halkımızın zihnini bulandırmaya çalışan...
 
Her Türk, Anıt Kabir’i mutlaka görmeli, Anıt Kabir’de sergilenen Millî Mücadele'yi anlatan canlandırmaları, kahraman Kuvayı Millîye mensuplarının, kahramanlarımızın fotoğraflarını birkaç yılda bir mutlaka görmeli, şehitlerimize ve Yüce Ata’mıza olan minnet duygularını hatırlamalı, canlı tutmalıdır. Cumhuriyet’imizin nasıl kazanıldığını unutmamalıdır.




Anıt Kabir'i gezerken… Sadece benim değil binlerce insanın gözlerinin nasıl nemlendiğini, en ufak bir dokunmada gözyaşlarının sel olacağını fark edebilirsiniz. Ata’sız geçen bunca yıl sonra bile Türk Milleti, Ata'sına olan bağlılığını ve sevgisini gösteriyordu.
 
Gerisi lafügüzaftır, yani boş laftır...
 
TAHİR SAKMAN
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.