
Foto: Tahir Sakman. Şeftalinin 1 TL olduğu mutlu günlerden, yıl 2013...
“Madem markete gidemiyoruz, biz de pazara gideriz”
dedik…
Demez olaydık… Güya yaz geliyor ve fiyatlar düşüyor… Pazar
arabasını 400 TL’ye doldurmanın sevinci mi utancı mı yoksa hıncı mı desem
bilemedim…
O da çoğu yarımşar kilo, karpuzu çeyrek alarak… bir
patates ve soğanı üçer kilo alma cesareti gösterdim o kadar…
Dişe dokunan; ev yapımı yarımşar kilo yavan ve yağlı
peynir, bir de yoğurt… Hepsi bu…
“Freni patlamış kamyon gibiyiz” demek yetmiyor artık…
Herkes kafasına göre takılıyor… Fırsatçılar, günün ruh
haline göre fiyat koymaya başladılar, nasılsa denetim yok, nasılsa kriz var…
Vatandaşa “halin ne” diye soran yok, iktidarın halkla
bağı kopmuş, haberleri bile yok…
Kimileri ikişer, üçer maaşlarla gül gibi geçinip
gidiyorlar…
Emekliler iflas etti, korkularından evden dışarı
çıkamıyorlar artık. Seslerini duyurabilecekleri bir merci de yok…
Babam “tırnağın varsa başını kaşı” derdi…
Hırsımızdan tırnaklarımızı kemirmekten, başımızı
kaşıyacak tırnak bile kalmadı…
TAHİR SAKMAN

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.