YAŞAM SEVGİYLE BAŞLAR

06 Eylül, 2022

AYNI YERDE OLMADIĞIMIZA İNANIYORUM!

 

Vedat Sakman bir sahne çalışmasında ünlü sanatçı Leman Sam ile birlikte...

 

Dün “Tacize Uğramak” başlığıyla bir yazı paylaşmış ve serzenişlerde bulunmuş yapılan bir fikri tacizden bahisle sitemlerimi yazmıştım.

Beni üzen bu olaya, telif haklarına son derece önem vermesi gereken bir kamu kuruluşunun da dahil olması üzüntümüzün kat be kat artmasına neden olmuştu…

Gözlerim bir an maziye kaydı, hafızamda çağrışımlar oluştu…

Yıl 1994 … Babamın ölümünden bir ay sonra Abim Vedat Sakman ve orkestrası "Özürlü Çocukları Koruma Derneği" yararına sadece Ankara-Konya arası aracının benzin parasını alarak (başka bir ücret almamışlardır) bir konser verirler…   

Konser sonrası şehrin ünlü okullarından birinin [ismi bende mahfuz] öğretmenleri veya yetkili kişileri abimi okulun mezuniyet gününe çağırırlar. Abim Vedat Sakman, bağlı olduğu ajansı işaret eder.

Bundan sonrası… sanki benim bunca yıl sonra yaşadıklarımın bir başka versiyonudur. Geçen bunca yıldan sonra bazı şeylerin değiştiğine, sanata, sanatçıya, edebiyatçıya saygı duyulması gerektiğinin öğrenildiğine inanmak istiyorum.

Yoksa hâlâ aynı yerde miyiz? Böyle olmadığına inanıyorum ama… 

İsterseniz sözü olayı anlattığım 12 Aralık 1998 tarihli Yeni Meram gazetesindeki köşe yazıma bırakayım:

12 Aralık 1998 tarihli Yeni Meram gazetesindeki yazım...


“İLLA…” VEDAT SAKMAN

Son dönemde yetişen, hemşehrisi olmakla övündüğümüz pop [aslında doğrusu müzisyen olmalıdır; çünkü pop, popüler çok çabuk değişebilir ama Vedat Sakman gibi gerçek müzisyenler popüler değil kalıcı eser üretirler] müzik sanatçılarımızdan birisi de Vedat Sakman'dır... Ünlü folklorcu Mazhar Sakman’ın oğlu olan Vedat Sakman, 1949 yılında Konya'da dünyaya gelmiştir. Uzun yıllar İzmir ve İstanbul sahnelerinin aranılan bir ismi olan hemşehrimiz son yıllarda yaptığı bestelerle dikkatleri üzerine çekmiştir.

1987 yılında “Bana Bana” isimli bestesiyle, İsviçre’nin Lozan kentinde yapılan Eurovision şarkı yarışmasında; Arzu Ece, Hazal Selçuk ve Sarper Semiz ile birlikte ülkemizi başarıyla temsil etmiştir. [Orkestra şefi Timur Selçuk'tur.]

Bugüne kadar; Müzisyen, Kapılar, Sevgileri Unutmadık isimli üç adet kaset yapmıştır. Jazz-rock tarzındaki müziğiyle müzikseverlere dostluk ve barış mesajları sunan sanatçımız, birçok televizyon dizisinin de müziğini bestelemiştir. Bunlardan; başrolünü Şevval Sam’ın (Tekin) oynadığı “Feride” ile Türkan Şoray ve Şener Şen’in başrolünü paylaştığı, şu an ATV televizyonunda yayında olan “İkinci Bahar” dizi filmleri en tanınmış olanlarıdır.

Son yıllarda sahne çalışmalarından ziyade beste ve aranje çalışmalarına ağırlık veren Vedat Sakman, müzik dünyasında aranılan bir isim olmuştur...

Bu yılın başlarında piyasaya sürülen; Zühal Olcay’ın “İhanet” isimli kasetindeki bestelerin çoğu Vedat Sakman’a aittir. Müzik direktörlüğünü de Vedat Sakman’ın yaptığı bu kasette hiçbir ticari kaygı düşünülmeden salt sanat için, müzik için uğraş vermiştir.

Zuhal Olcay’ın berrak sesiyle okuduğu şarkılar, size sevgi ve barış dolu bir dünyanın kapılarını aralayıveriyor.

Geçen ay piyasaya çıkan, Leman Sam’ın “İLLA” isimli kasetindeki şarkıların çoğu yine hemşehrimiz Vedat Sakman’a ait. Leman Sam’ın müzik direktörlüğünü de yapan Vedat Sakman, bu kasette çok önemli bestelere imzasını atmıştır. Ünlü söz yazarı Mehmet TEOMAN’ın sözlerini yazdığı “İlla” isimli şarkı şimdiden listeleri zorlamaktadır. Yine aynı kasette Mehmet, Kandili, Sarılsam üşür müsünüz, Her neyse isimli şarkılar dikkat çekmektedir. Leman Sam’ın o nefis sesi ve harika yorumuyla, Vedat Sakman’ın duygu yüklü besteleri birleşince; alıp başınızı ötelerde bir yerlere gidiyorsunuz...

Eğer kısmet olursa bir dahaki kasete Leman Sam bir Konya türküsü okuyacaktır. Tam 18 dilde folk şarkı okuyabilen ünlü sanatçının Konya türküsü okuması folklorumuz için sevindiricidir. Türkülerimizi otantik şekliyle korumamızın yanı sıra aranje edilip gençlerimize dinletebilmek çok önemlidir. Hatta bu şekilde dünyaya dinletebilmemiz bile söz konusudur. Müziğin evrensel boyutunda, bir Konya türküsünün zarif ve kıvrak ezgilerini dünyaya ancak bu şekilde dinletmemiz mümkün olacaktır.

Böylesine önemli bir sanatçımızdır Vedat Sakman. Bunları size niye anlatıyorum? Vedat Sakman’a yapılan bir saygısızlıktan bahsetmek istiyorum!

Radyo Net ve Kâmil Ahat arkadaşımızın organizesinde “Özürlü Çocukları Koruma Derneği" yararına, 23 Ekim 1994 günü Devlet Tiyatrosu Salonu’nda Vedat Sakman bir konser verir. Vedat Sakman ve orkestrası arabalarının (Konya Ankara arası) benzin parasına çıkmıştır bu konsere. Başkaca bir para almamıştır. Daha sonra Konya’da ünlü bir resmi okulun öğretmenleri, Vedat Sakman’a okullarının mezuniyet gününde bir program yapması için teklif götürürler. Doğal olarak Vedat Sakman profesyonel bir sanatçı olduğunu ve ajansıyla görüşmeleri gerektiğini bildirir. Daha sonra sanatçımız telesekreterinden bir mesaj alır. Seslerinden Konya’dan gelen öğretmenler olduğunu anlar, şok olur. “Ülen gidi Gonya’dan gittin de adam mı oldun?” Ve daha ağıza alınmayacak küfürler, hakaretler...

Böyle bir sanatçıyı kaç yılda yetiştiriyoruz? Böyle kaç tane sanatçımız var? Hiç düşündünüz mü? HolIanda’da bir şarkısı iki kere çalınan Vedat Sakman’a telif ücretini gönderen zihniyete bakın, bir de okulun mezuniyet gününde sahneye çıkmak için ücret istedi diye hakaret eden zihniyete bakın!

Konya’yı ben tenzih ediyorum, ama birkaç kendini bilmezin yaptığı hakaret ayıpların büyüğüdür. Değil bir hemşehrimize hiçbir sanatçıya yapılacak bir davranış değildir.

Umarım ki bu yazıyı onlar da okurlar ve bir sanatçıya, bir insana yaptıkları saygısızlığın utancıyla başlarını öne eğerler...

TAHİR SAKMAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.