DÜNYANIN ORTASI AKŞEHİR’DİR!

DÜNYANIN ORTASI AKŞEHİR’DİR!
Artık
hiç şüphem kalmadı…
Adımın
Tahir olduğundan daha fazla inandım… Afyon dönüşü, o sevimli bilge ihtiyarın
zekâsı çağırdı, o kapısı kilitli, etrafı açık türbesine uğrayınca hiç şüphem
kalmadı:
Dünyanın ortası kesinlikle Akşehir’de, Nasreddin Hoca’nın tam ayağını bastığı yerde…
Türbesini ziyaret ederken… o nasıl bir sevgi yumağıdır ki… insan mezarlıkta
huşu içinde olur değil mi? Kendine bir çeki düzen verir, gözlerinden yaş
gelmese bile üzüntülü bir tavır takınır değil mi?
Vallahi
hiç öyle olmadı ama benim kabahatim değil… Nasreddin Hoca’nın, üstün bir
zekânın ürünü olan fıkralarıyla büyüdüyseniz bu gayet normaldir… Hoca’nın bütün
fıkraları sanki beynimin içinde resmi geçit yaparken… bendeniz kıkır kıkır
olmasa da -ki kendimi zor tuttum- ince bir tebessümle mezar ziyareti yaptım… bu
arada gülmekten Fatiha okumayı unutmuşum da yolda gelirken aklıma geldi,
okudum. Hoca, beni bağışlar biliyorum!
Akşehir’e
giderseniz tabii ki Batı Cephesi Karargâhı da sizi çeker… Günün yokluk
şartlarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü başta olmak üzere silah
arkadaşlarının uykusuz gecelerde planlar yaptığı Karargâh binası sizi o günlere
fotoğraflar eşliğinde götürüyor.
İsmet
Paşa’nın, Eskişehir’in eski Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen tarafından
yapılan mumyasını görmek büyük sürpriz oldu. Sanki masa başında, ayakta dimdik
durmuş, kararlı gözlerle bize Millî Mücadele’yi anlatır gibiydi.
Atatürk’ün
mumyasını aradı gözlerim ve diğer silah arkadaşlarının da… Müze yetkililerine
bu dileğimi aktardığımda masa başında, planlar yaparken Atatürk ve silah
arkadaşlarının mumyalarının yapımı için projeler hazırlandığını söyledi, umarım
kısa sürede bu proje neticelenir; çünkü Batı Cephesi Karargâhı’nı Akşehir’e
kurmakla Atatürk’ün soy köklerinin de bulunduğu Konya coğrafyasına sırtını
vererek ne kadar güvendiğini de ortaya koymuş oluyordu. Ve Konya onu yanıltmadı;
Millî Mücadele’ye tam destek vererek, kanıyla canıyla mücadele etti…
Batı
Cephesi Karargâhı müze haline getirilmiş ve özellikle gençlerin yoğun ilgisi
beni çok mutlu etti. Müzede yer alan Atatürk’ün şahsi eşyaları onun ne denli
naif bir insan olduğunu da ortaya koyuyordu. Savaş ortamında bile kıyafetlerinin
ve diğer eşyalarının zarifliği nasıl bir değere sahip olduğumuzu da gösterirken
Türk Milleti’nin asaletini de anlatıyordu.
Bizler
neler yitirdiğimizin farkında mıyız acaba?
Atatürk’ü
gözümün önüne getiriyorum Kocatepe’de, Akşehir’de, Konya’da… İzmir’e girerken, atlarının
nallarında şimşekler çakarken…
Yüce
Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum…
TAHİR
SAKMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişisel haklara ve yasalara uygun olmalıdır, yorumlarınızdan dolayı sorumlu olacağınızı lütfen unutmayınız.